• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam75
Toplam Ziyaret977146
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Erol Kılıç Kutelia
erolkutalia@hotmail.com
14 Ağustos'u Unutamayız!
11/08/2013

SSSB dağılmış, Kartvel milliyetçiliği zirve yapmıştı. İstanbul'da çok iyi görüştüğüm, sevdiğim ve saygı duyduğum Acaralı bir komşuma Batum'dan Acaralı bir aile misafir gelmişti. Bu Acaralı aile komşum Gülbahar teyzenin akrabalarıydı. Gülbahar teyze zaman zaman mutfakta çalışırken Gürcü şarkıları söyler, ben de onun pencereden gelen sesini zevkle dinlerdim. Ne de olsa şarkılarında Kafkas nağmeleri, Abhaz teraneleri vardı; yani bana yakın bir kültürdü.

Batum’dan gelen misafirler öğretmen bir aileydi. Bir akşam Gülbahar teyze beni çağırdı ve misafirleriyle tanıştırdı. Benim Kafkasyalı ve Abhaz olduğumu söyledi.

25 veya 26 yaş dolaylarında olan genç Batum'lu benim Abhaz kökenli olduğumu duyunca şunları söyledi:

- ''Gelecekte Gürcistan'da Abhazya olmayacak ama Abhazlar olacak...''

Bu sözlerle birlikte soğuk bir hava esti odada. Gülbahar teyze, oğlu Murat ve İsmet yüzüme baktılar. Onlar da üzülmüşlerdi bu genç misafirlerin söyledikleriyle besbelli.

Ben de bu genç Batumlu misafire şöyle söyledim:

-       “Abhazya dün vardı, bugün var, yarın da var olacak.”

Akabinde de müsaade isteyip Gülbahar teyzenin evinden ayrıldım.

***

Bu diyalogun üstünden birkaç ay geçmişti ki, 14 Ağustos'ta Gürcistan tankları, topları, silahları ile Abhazya'ya saldırıp kirli bir savaş başlattı.

Savaşın başladığını duyan Gülbahar teyze de en az benim kadar üzülmüştü.

Gürcistan sadece askerleri ve silahları ile değil, boşalttığı hapishanelerindeki hırsızları, uğursuzları, eroinmanları, küçük ve büyük mafya bozuntuları ile de Abhazya'ya saldırıyordu. Bu asker kılığındaki hırsızlar gündüzleri Abhazlarla savaşıyor, geceleri de Abhazya’daki evlere dükkanlara giriyor; yani 24 saat mesai yapıyorlardı. Çaldıkları eşyaları da Türkiye'nin Karadeniz kıyılarındaki şehirlerinde kurulan Rus ve Gürcü pazarlarında satıyorlardı.

Ama Gürcistan'ın faşist yönetimi Abhazların Kuzey Kafkasya’da yaşayan kardeşleri ve geniş bir diasporaları olduğunu gözden kaçırmıştı.

Oysa biz diaspora ve Kuzey Kafkas Halkları 23 Temmuz 1992 tarihinde Abhazya'da düzenlenen '' Birinci Dünya Abhaz-Adige Kültür Festivali''nde açık seçik, net olarak duyurmuştuk Abhazya’nın topraklarının müdafaasında yer alacağımızı; Abhazyadaki Abhazlar kadar diasporadakilerin de Abhaz olduklarını, Kuzey Kafkas halklarının da Abhazların kardeşleri olduklarını.

Gürcistan’ın faşist yönetimi bizim bu mesajımızı algılayamadı, algılamak istemedi veya blöf zannetti.

O kadar gözleri dönmüştü ki Abhazya'ya saldıran Gürcistan silahlı kuvvetleri başkomutanı Karkaraşvili gerçek niyetlerini şöu sözleriyle açığa vurmuştu: ''Abhazya’daki 97 Bin Abhaz için 100 bin Gürcüyü feda edebilirim.''

Yani resmen “Abhazlara soykırım yaparım, 100 bin Gürcü annesini de ağlatabilirim” diyordu.

Gürcistan faşist yönetimi, Abhazya’da savaşta kaybettiği askerlerin cesetlerini almıyor veya alınca da helikopterlerden Karadeniz’e atıyordu. Gürcistan’a gönderip de sonrasında Gürcü annelerin feryatlarını ve ağlamalarını duymak ve onların baskısına uğramak istemiyordu.

Halka, Abhazya’da büyük başarılar elde ettiklerini, zaferin yakın olduğu yalanını yayıyor, bol bol hayal pompalıyorlardı.

Ancak, 30 Eylül 1993’de zafer şarkılarını söyleyenler Abhazlar oldu.

Çünkü Abhazya onların anavatanıydı.

Çünkü Abhazların Kuzey Kafkasya’da kardeş halkları vardı.

Çünkü Abhazların diasporada Abhazlığını yitirmemiş yüz binlerce yurtsever soydaşı vardı.

Çünkü Abhazların, Abhazya’da yaşayan ve Abhazları davalarında haklı bulan Ermeni, Hemşinli, Tatar, Rus, Türk, Laz ve Megrel yurttaşları vardı.

Çünkü Abhazların ARDZINBA adında özgürlüğe ve bağımsızlığa inanmış büyük bir liderleri vardı.

***

Batumlu genç, ''Gelecekte Gürcistan’da Abhazya olmayacak ama Abhazlar olacak'' derken belli ki Gürcistan’da pompalanan yaygın bir kanıyı dile getiriyordu. Bu gencin sözlerini ve Gürcistan faşist yönetimi ile onun Abhazya’daki saldırgan silahlı kuvvetleri başkomutanı Karkaraşvili'nin söylediklerini bir araya getirdiğimizde bile, 30 Eylül ''AYAYRA'' zaferinin Abhazların değil de Allah korusun Gürcistan’ın olması halinde, bugün Abhazya’nın da,  Abhazların da yerinde yeller eseceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok herhalde.

Gerek Şewardnadze, gerek Saakaşvili ve gerek İvanişvili yönetimleri izledikleri politikalarda Abhazya’da hiçbir şey olmamış gibi hareket ediyor, kulaklarının üzerine yatıyor, 14 Ağustos'u unutmuş gibi davranmayı tercih ediyorlar. Halbuki 14 Ağustos’ta Abhazya'da, anavatan ve diasporada yaşayan Abhazlar’ın hayatlarında, psikolojilerinde, ideallerinde çok şey oldu, çok şey değişti.

Gürcistan’ın dünkü ve bugünkü yönetimleri 14 Ağustos'u ne kadar unutturmaya çalışırlarsa çalışsınlar unutmayız. Bu öyle derin bir yara ki unutmak istesek dahi unutamayız.



4365 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ABHAZYA’DA APARTMAN YASASINA ALTERNATİF DEVRE MÜLK YASASI OLABİLİR Mİ? - 09/08/2023
‘’Apartman Yasası’’ teklifine alternatif olarak Abhazya’da ‘’Devre Mülk’’ Yasası çıkartılabilirse, Abhazya’nın hassas olan demografik dengesine zarar vermeyeceği gibi, demografik yapısına süreç içinde olumlu katkısı olabilir.
3. ULUSLARASI ÇERKES KONFERANSI’NIN ARDINDAN… - 06/07/2022
Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Abhaz Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Dernekleri Federasyonu bir araya gelip, konu birliği, eylem birliği, takvim birliği için bir konfederasyon oluşturmalıdırlar.
SOSYAL MEDYA VE KUZEY KAFKAS HALKLARI - 16/01/2022
Sosyal medya günümüzde sadece bir iletişim aracı değil aynı zamanda bir sosyal baskı aracıdır. Bunun yanında kamuoyu oluşturma özelliği vardır.
GÖRDÜKLERİMİZ DUYDUKLARIMIZ YAŞADIKLARIMIZ - 15/12/2021
Bu ülkede zaman zaman milliyetçilik adı altında ırkçılık yapıldığını da gördük ve görüyoruz.
DÜĞÜNLERİMİZ SİLAH ATILAN POLİGON DEĞİLDİR! - 26/08/2021
Köy düğünlerinde silah atan magandalar artık kentlere de ulaşmış bulunmakta, hergün yeni bir yaralanma, ölüm haberi almaktayız.
AFGANİSTAN’DA ÖLEN ABHAZLAR VE MEGRELLER - 17/08/2021
Gürcistan çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir ülke olmasına rağmen Kartvel kozunu sürekli oynayıp, homojen bir Gürcistan yaratma, diğer halkları pasifize etme peşinde.
DİASPORALARIN GÜCÜ - 01/05/2021
Abhazya'nın özgürlük ve bağımsızlık savaşında Türkiye diasporasında yaşayan 5 milyondan fazla Kuzey Kafkasyalı birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler.
SUNİ DEVLET SINIRLARI SAVAŞ DAVETİYESİ DEĞİL Mİ? - 10/10/2020
Pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.
ABAZA KİMLİĞİ - ABAZALAR / ABHAZLAR: TEK MİLLET, ÜÇ DİYALEKT, İKİ AYRI ALFABE - 06/08/2020
Habze ve Apsuara’da kadınlar için söylenen bazı yaklaşımlar şöyledir. - Kadın evin kan damarıdır. - Evi ev, akrabayı akraba yapan kadındır. - Kadının olduğu yerde bıçak çekilmez
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi