• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret1045741
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.088734.2253
Euro37.628037.7788
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Birleştiren Neydi Ellerimizi?
02/06/2013

Artık;

Gezi,bir park değil,

Taksim,bir meydan değil,

İstiklal de,bir cadde değildir.

Taksim tüm Türkiye’de ve dünyada insanların kendilerini ifade ettikleri kutsal bir mabede dönüşmüştür. Kim ki bir mabette ibadet eden bir insana müdahale etmeye kalkar ve çok büyük bir tepkiyle karşılaşırsa, bundan sonra Taksim’de kendini ifade edenlere dokunanlar da yanacaktır.

Onbir yıldır girdiği her seçimi kazanan, her geçen gün oyunu arttıran zafer sarhoşu AKP İktidarı Taksim Gezi Parkı eylemiyle ilk yenilginin acısını tatmıştır.

Bu aşamaya nasıl gelinmiştir?

2001 krizinin ardından yapılan erken seçim, AKP'yi iktidara getirmiştir.

Yani AKP'yi yaratan ve iktidara getiren 2001 krizidir. 2002 seçimlerinde iktidara gelen Tayyip Erdoğan kimsenin özel hayatına müdahale edilmeyeceğini, Avrupa Birliğinin ipine sarılacağını, her kesimin iktidarı olacakları sözünü vermişti. Çok geniş kesimler AKP iktidarına kredi açmıştır. Liberaller, bazı sol kesimler, dini cemaatler, Kürtler, Çerkesler
ve bazı sosyal demokrat çevreler de dahil.

İktidar olanlar yıpranıp oy kaybederken nasıl olmuştu da AKP üç seçimi üst üste, hem de oyunu arttırarak kazanmıştı?

AKP, iktidar olup hükümeti de kurmasına rağmen, sisteme muhalefetini sürdürdüğü için üst üste seçim kazanmıştır.

Avrupa Birliği müktesabatı çerçevesinde yapılan demokratikleşmeye yönelik kanun değişiklileri, askeri vesayete karşı verilen mücadele, sağlık sistemindeki iyileştirmeler, imar hareketleri, ekonominin ve sistemin iyi işletiliyor olması,… AKP'yi üst üste iktidar yapmıştır.

2011 seçimleriyle birlikte AKP'nin demokrasi konusundaki samimiyetsizliği ortaya çıkarmıştır. Demokrasi diye bir sorunlarının olmadığı görülmüştür. Demokrasinin çoğunluk diktası değil, çoğulculuk olduğunu anlamadıkları ve anlamaya niyetleri olmadığını göstermişlerdir.
İleri demokrasi diyerek halkı yanıltmışlardır. Demokrasinin geliştirilmesi için birçok yasa inatla değiştirilmemektedir.

Seçim barajı, YÖK, Siyasi Partiler Kanunu, en temel demokratikleşme ile ilgili kanunlar, “devlet biziz, artık ihtiyaç kalmadı” mantığı ile rafa kaldırılmıştır. AB üyeliği hedefi ise tamamen askıya alınmıştır.

Her şeyi rant, imar ve çıkar olarak gören AKP kadroları mütedeyyin kesimlerde ve AKP'ye oy vermiş kesimlerde bile ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır. Kendi yandaşlarını kollayan, kendi zenginlerini yaratan, karşıtlarını devlet gücü ile ezen, vergi memurları ile hizaya getiren, medyayı sindiren AKP iktidarı, tüm toplum kesimleri tarafından içten içe eleştiriliyordu.

Yeşili sadece  dolar olarak anlayan iktidardaki anlayış, Taksim-Şişli arasındaki son yeşil alan olan Taksim Gezi parkına gözünü dikti. Bu olay AKP İktidarının bugüne kadar yarattığı illüzyonu bozdu ve suçüstü yakalandılar. Ve insanlar “hayır” dediler. “İstanbul’un daha çok AVM'ye değil, daha çok yeşil alana ihtiyacı var” dediler.

Ömründe gezi parkını görmemiş milyonlarca insan Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan ellerini birleştirerek bu talana dur dedi. İktidar geri adım atmak zorunda kaldı, idare mahkemesi yürütmeyi durdurdu, polisin halka saldırısı durdurulunca tansiyon düştü. Hiç kimse halkın bu tepkisini Ergenekon vs. gibi karalamaya  kalkmasın. Bu Hrant Dink öldürüldüğünde olduğu gibi halkın tepkisinin sel olup akmasıdır.
Umarız AKP İktidarı bu yaşananlardan ders çıkarır ve demokrasinin ne olduğunu anlamaya çalışır.

Eğer iktidar demokrasiyi anlama konusunda bir çaba içerisine girmezse, Türkiyenin içine girdiği barış sürecini de götürebilmesi mümkün olamaz. Bunu hiç kimsenin isteyeceğini düşünmüyoruz.

Demokrasi iktidara karşı direnenlerin varlığıyla gelişir. Çerkes Halkının da demokrasinin gelişimine katkı için direnenlerin yanında yer alması
gerekir. Buna hem Çerkes halkının çıkarları açısından, hem de demokrasinin gelişimi için çok ihtiyaç var.



4930 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi