• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret1046184
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.115934.2526
Euro37.625337.7760
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Bizim Demokrasi Ne Zaman?
11/09/2016
"Amanın aman aman

Zamanın zaman zaman

Bizim düğün ne zaman

Yalelellim"

diye düğünlerde oynayanlar gibi,kafamıza huni geçirip,"Bizim demokrasi ne zaman"diye oynasak acaba ülkemize demokrasi gelirmi diye fena halde düşünmeye başladım.Bir faydası olurmu bilemiyorum.Ama hiçbir şey yapmamaktan iyidir diye düşünüyorum.

Ülkenin %50'sine bakarsanız,demokrasi eksiğimiz şöyle dursun demokrasi fazlamız var.Devlet büyüklerine dil uzatanların,dilleri hemen kesilmeli.Demokrasi,fikir

özgürlüğü falan bunlar boş şeyler.Diğer %50'ye bakarsanız ülkede tam bir diktatörlük var.Bu diktatörlük mutlaka devrilmeli diyorlar ama seçim yoluyla gönderebileceklerine hiç akılları kesmiyor.Bu diktatörlük kadığı sürece dünyayı bize dar edecek diye karalar bağlıyorlar.

 

İki sürüden birine dahil olup karşı tarafa küfretmesi en rahat olanı tabiki.Ama bağımsız bir tavır ortaya koyup,"doğruya doğru,eğriye eğri"dediğiniz zaman işiniz çok zor. zaman ne İsa'ya,ne Musa'ya yaranabiliyorsunuz.Derdimiz ne İsa'dır,nede Musa.Derdimiz demokrasinin alanının nasıl genişletileceğidir.

22 ekim 2015 tarihinde 88 yaşında kaybettiğimiz büyük yazı emekçisi Çetin Altan,hep"enseyi karartmayın"dedi bizlere.Kendisi için düzenlenen son doğum günü toplantısında "Artık anlaşılıyorki,ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan.Torunlarımıza bırakmyı hayal ettiğim ülke bu değildi.Genede bir hayal kırıklığı yaşamıyorum.Menzil-i maksuda ulaşılmasada çok yol katettik"diyordu.

Demokrasi alanında katedilen en önemli mesafe,demokrasinin önündeki en büyük engel olan,Türk ırkçısı paradigmanın kırılmış olmasıdır.2009 yılında başlatılan

çözüm süreci ile sağlanan kazanımlar,Çerkeslerdede,Kürtlerdede,Lazlardada,Pomaklardada geri dönüşü imkansız bir bilinçlenme yaratmıştır.

Devletin TRT'sinin 24 saat Kürtçe yayın yapması çok önemlidir.

Kürt,Alevi,Roman çalıştaylarının yapılması çok önemlidir.(Daha görkemli Çerkes Çalıştayı ÇHİ tarafından gerçekleştirildi.)

Düzce Üniversitesinde "Çerkes Dili ve Edebiyatı",Mardin Artuklu Ünversitesinde "Kürt Dili ve Edebiyatı"bölümlerinin açılması çok önemlidir.

Kurumlarımızın isimlerinin Kafkas'tan,Çerkes'e çevrilebilmiş olması çok önemlidir.

Ancak bugüne kadar görmüş olduğum en prağmatik iktidar olan AKP,bilinçlenen kitlelerin kendisine oy vermemesine kızıp,vazgeçtim oynamıyorum demesi başlayan demokratikleşme sürecini asla bitiremez.

Şehirlerde aylarca sokağa çıkma yasakları ilan edip,bomba yağdırılması kimseye demokratik mevzilerden bir adım geri attıramaz.Bu kör döğüşünde olan 20 yaşındaki gencecik çocuklara oluyor.

Ben ona yanarım.

***

Sahi 15 temmuz 2016 tarihinde Türkiye'de ne oldu ?

Üzerinden iki ay geçmiş olan bu darbe girişimine ve peşinden ilan edilen demokrasi bayramına soğukkanlı olarak bakmaya çalışalım.

"Demokrasi insanların kendilerini özgürce ifade edebildikler rejimin"adıdır.

Demokrasi, çoğulculuktur, çok renkliliktir, çok dilliliktir, çok sesliliktir, çok dinliliktir,çok mezhepliliktir.

Demokrasi farklılıkları zenginlik olarak gören anlayıştır.

Peki Türkiye'de insanlar,Cumhuriyet Tarihi boyunca kendilerini özgürce ifade edebildilermi ?

Hiçbir zaman.Ne geçmişte,nede bugün insanların kendilerini ifade etmelerine hertürlü engel çıkarıldı.

Dünyadaki devletler rejimleri açısından,dört kategoriye ayrılıyorlar.

1-)Tam Demokrasiler.

2-)Kusurlu Demokrasiler.

3-)Melez rejimler.

4-)Otoriter rejimler.

93 yıllık Cumhuriyet tarihimizde ulaşabildiğimiz kategori,malesef melez rejimler kategorisidir.Bir ülkede seçim yapılıyor olması,o ülkeyi demokratik ülkeler kategorisine sokmuyor.

Peki 15 Temmuzda sokaklara dökülen milyonlar demokrasiyi mi kurtardılar?

Hayır, olmayan birşey kurtarılamaz. Sokağa dökülenler sadece seçtiklerini kurtardılar.

Demokrasi nöbetlerini ise çok büyük bir dikkatle izledim.Demokrasiye katkı sunacak en küçük bir slogan yada bir hareket görebilseydim,bayrağı alıp yanlarına gitmeye hazırdım.

"İdam isteriz"diye bağırtılanlara "tabi,tabi"diye destek verimesi.

"Öl de,ölelim reis"

"Söz konusu vatansa,dünyanın şah damarını keseriz"

"Dik dur eğilme,bu millet seninle",gibi sloganların Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimini,melez rejimlerden çıkarıp,tam demokrasiye nasıl götüreceğine dair bir fikri olan varsa ve benide aydınlatırsa çok sevineceğim.

Çok yakın geçmişte,sokağa çıkmayı ihanet olarak görenlerin,işin ucu kendilerine dokununca,insanları sokağa çağırarak neredeyse bir ay süreyle ayakta tutmalarının izahının yapılması gerekir. Sistemi eleştirmek için sokağa çıkanlara ise,gaz,basınçlı su ve hapis cezalarıyla saldıranlar, malesef ülkemizi melez rejim statüsünden düşürerek,otoriter rejimlere doğru yaklaştırmaktadır.

Peki bu demokrasi nöbetlerinin,demokrasimize bir faydası olmuşmudur ?

Tabi olmuştur. Başörtülü bacılarımızda,2013'teki gezi gençliği gibi sokaklarda kalarak sosyalleşmişler ve sokağın tadını almışlardır.Buda demokrasi açısından azbir kazanç değildir hani.

"Amanın aman aman

Zamanın zaman zaman

Bizim Demokrasi ne zaman

Yalelellim."... diye huni mi takıp oynamaya başladım?

Gençlerimizin kurban olmadığı, barış ve huzur içerisinde bir bayram diliyorum hepinize.



2015 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi