• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam297
Toplam Ziyaret1178888
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.048041.2125
Euro47.826848.0184
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
DİASPORA ÇERKES MÜZİĞİNDE YENİ ARAYIŞLAR
16/01/2022

Sevgili Okuyucularım,

Muhafaza edilmeye çalışılan herşey eksilir, bozulur ve kullanılamaz hale gelir.

Yiyeceği uzun süre koruyabilmek için tuzlayarak, turşu konserve yaparsınız, şekerleyerek reçel yapabilirsiniz. Aynı şekilde sütü tuzlayarak ve mayalayarak peynir yaparak ömrünü uzatabilirsiniz. Ama hepsinin bir kullanma zamanı vardır, kullanma zamanını geçirirseniz bozulurlar ve kullanamazsınız.

 

Yine giyecekleri bir dolaba kaldırıp uzun süre saklamaya kalksanız bile fayda etmez. Onları naftalinlemeniz bile güvelenmekten kurtaramaz. Oysa onları güvelenmekten koruyacak olan insan tenidir. Yani yaşamın içinde olmalarıdır.
Yine eski binaları da istediğiniz kadar sarıp sarmalayın. Onları çürümekten ve yıkılmaktan kurtaramazsınız. Oysa onları içinde insan nefesinin olduğu yaşayan binalar haline getirirseniz gelecek nesillere aktarabilirsiniz. Tabi restorasyon ve deprem güçlendirme çalışmalarını da yapmak şartıyla.
İnsan neslinin yarattığı herşeyi “Kültür “olarak nitelendiriyoruz. Halkların yarattığı diller, kültürler, tatlar, sesler, müzikler, tatlar, danslar, ürettikleri ekonomileri, yarattıkları, inançları, yaşam biçimleri, ahlakları, karakterleri yani insana dair her şey kültürdür.
Ancak ülkemizdeki tek tipleştirici İslam soslu ırkçı ideoloji, farklı etnisitelere ait kültürleri düşman olarak görüyor. Ülkemizin zenginliği olan farklı kültürleri yok etmek için devlet sopasını ve gücünü sürekli olarak kullanıyor. İnsanlık mirası olan farklı kültürleri yok etmek için onlara saldırmak en büyük ınsanlık suçudur.

 

***

Bütün farklı kültürlere karşı yapılan saldırılardan Çerkesler de nasibini aldı. Çok şey kaybettirdiler bize. Ama dilimizden, kültürümüzden, şarkılarımızdan çok şey eksilmiş olsa da, her şeye inat dimdik ayaktayız.

Dilin  yasaklanması, baskı görmesi, cezalandırılması dilin ürettiği sanat eserlerinin de üretimini engellediği gibi mevcut olanların da yok olmasını beraberinde getirmiştir. Bu tahribattan en büyük hasarı Çerkes şarkıları almıştır. Binlerce Çerkes Şarkısı, ırkçı asimilasyoncuların saldırıları sonucu bu topraklarda yok oldu.

Oysa “Şarkılar dilin bayrağıdır”. Hiç bilmediğimiz dillerde şarkıları dinler, onları severiz. Halklar birbirleriyle şarkılar üzerinden iletişim kurarlar. Örneğin ülkemizde rahmetli Kazım Koyuncu “Dido Nana” şarkısını söyleyinceye kadar Lazca diye bir dil olduğunu bilmiyorlardı. Lazcayı “Celeyirum, cideyurum”dan ibaret sanıyorlardı. Rahmetli Kazım Koyuncu’nun Lazcanın bilinmesinde ve Laz kimlik bilincinin oluşmasında tarif edilemeyecek kadar büyük katkısı vardır.

Ayrıca şarkılar da bir insanlık mirasıdır. Her şarkı insanlığa bir armağandır. Bir dilde söylenmiş bir şarkı bir çok dile çevirilerek seslendirilmektedir. Bu sayede halklar arasında gönül köprüleri kurulmakta, şarkılar evrensel boyutlara ulaşmaktadırlar.

Türk Pop Müziği 1970’li yıllarda, Fransızca ve diğer dillerden çevrilen şarkılarla yaratılmıştır. Arabesk hayatımıza Arapça şarkıların Türkçe’ye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Türkçe şarkıların Yunan diline çevrilmesiyle “Rembetiko” adı verilen yeni bir müzik türü yaratılmıştır.

Bizler de İstanbul Maltepe’de, Maltepe Çerkes Derneği bünyesinde “Maksıme Kültür Merkezi”ni oluşturduk.Maksıme Kültür Merkezi Çerkes Şarkılarını ihya etmeyi, diriltmeyi ve diğer halklara tanıtmayı  hedef olarak önüne koymuştur. Bu anlamda Çerkes yemekleri ve Maksıme eşliğinde size Çerkesce şarkılar dinletecektir. Maksıme’de, şarkılarımız da ticari anlamda bir yarışa girecektir. Çünkü çağımız ticari anlamda yarışamayan ürünlerin ve kültürlerin ayakta kalma şansının olmadığını gösteriyor.

Ayrıca yeni besteler, yeni derlemeler, yeni sesler, yeni denemelere de açık bir sahne oluşturduk. Bu anlamda Türkçe’den Çerkesce’ye çevirdiğimiz şarkıları da canlı performanslarla sizlere izleteceğiz. Tabii ki bizi eleştirme halkına sahipsiniz. Ama öncelikli görevinizin destek olmak ve teşvik etmek olduğunu hatırlatmak isterim. Eleştiri en kolay olan şey, yapmak ise zor olan şeydir. Biz zor olana, yani yapmaya ihya etmeye, geliştirmeye ve kültürümüzü zenginleştirmeye talibiz.

Meyveli ağacın taşlandığını biliyoruz. Biz Çerkes kültür meyvelerini vermeye devam edeceğiz. Taşlansak da, takdir edilsek de inandığımız yolda devam edeceğiz.

Herkese sevgi ve selamlar.

Maksıme Kültür Merkezi

İrtibat Tel: 0532 - 425 08 91



1720 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM VE M. KEMAL ARASINDAKİ MÜCADELE İDEOLOJİKTİ - 31/08/2025
”Mustafa Kemal Diktatörlüğe gidiyor”diyerek 1924 Kasım ayında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (İlerici Cumhuriyet Partisi)’nı kuran, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, A.F. Cebesoy ve arkadaşları Mustafa Kemal’le ideolojik ayrılığa düşmüşlerdi
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP - 10/08/2025
Tanzer Ünal ismindeki bir gazeteci çalıştayımızı eleştirirken, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. O zaman mahkeme bunu fikir özgürlüğü olarak kabul etmişti.
NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi