• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam295
Toplam Ziyaret1178886
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.048041.2125
Euro47.826848.0184
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Birleştiren Neydi Ellerimizi?
02/06/2013

Artık;

Gezi,bir park değil,

Taksim,bir meydan değil,

İstiklal de,bir cadde değildir.

Taksim tüm Türkiye’de ve dünyada insanların kendilerini ifade ettikleri kutsal bir mabede dönüşmüştür. Kim ki bir mabette ibadet eden bir insana müdahale etmeye kalkar ve çok büyük bir tepkiyle karşılaşırsa, bundan sonra Taksim’de kendini ifade edenlere dokunanlar da yanacaktır.

Onbir yıldır girdiği her seçimi kazanan, her geçen gün oyunu arttıran zafer sarhoşu AKP İktidarı Taksim Gezi Parkı eylemiyle ilk yenilginin acısını tatmıştır.

Bu aşamaya nasıl gelinmiştir?

2001 krizinin ardından yapılan erken seçim, AKP'yi iktidara getirmiştir.

Yani AKP'yi yaratan ve iktidara getiren 2001 krizidir. 2002 seçimlerinde iktidara gelen Tayyip Erdoğan kimsenin özel hayatına müdahale edilmeyeceğini, Avrupa Birliğinin ipine sarılacağını, her kesimin iktidarı olacakları sözünü vermişti. Çok geniş kesimler AKP iktidarına kredi açmıştır. Liberaller, bazı sol kesimler, dini cemaatler, Kürtler, Çerkesler
ve bazı sosyal demokrat çevreler de dahil.

İktidar olanlar yıpranıp oy kaybederken nasıl olmuştu da AKP üç seçimi üst üste, hem de oyunu arttırarak kazanmıştı?

AKP, iktidar olup hükümeti de kurmasına rağmen, sisteme muhalefetini sürdürdüğü için üst üste seçim kazanmıştır.

Avrupa Birliği müktesabatı çerçevesinde yapılan demokratikleşmeye yönelik kanun değişiklileri, askeri vesayete karşı verilen mücadele, sağlık sistemindeki iyileştirmeler, imar hareketleri, ekonominin ve sistemin iyi işletiliyor olması,… AKP'yi üst üste iktidar yapmıştır.

2011 seçimleriyle birlikte AKP'nin demokrasi konusundaki samimiyetsizliği ortaya çıkarmıştır. Demokrasi diye bir sorunlarının olmadığı görülmüştür. Demokrasinin çoğunluk diktası değil, çoğulculuk olduğunu anlamadıkları ve anlamaya niyetleri olmadığını göstermişlerdir.
İleri demokrasi diyerek halkı yanıltmışlardır. Demokrasinin geliştirilmesi için birçok yasa inatla değiştirilmemektedir.

Seçim barajı, YÖK, Siyasi Partiler Kanunu, en temel demokratikleşme ile ilgili kanunlar, “devlet biziz, artık ihtiyaç kalmadı” mantığı ile rafa kaldırılmıştır. AB üyeliği hedefi ise tamamen askıya alınmıştır.

Her şeyi rant, imar ve çıkar olarak gören AKP kadroları mütedeyyin kesimlerde ve AKP'ye oy vermiş kesimlerde bile ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır. Kendi yandaşlarını kollayan, kendi zenginlerini yaratan, karşıtlarını devlet gücü ile ezen, vergi memurları ile hizaya getiren, medyayı sindiren AKP iktidarı, tüm toplum kesimleri tarafından içten içe eleştiriliyordu.

Yeşili sadece  dolar olarak anlayan iktidardaki anlayış, Taksim-Şişli arasındaki son yeşil alan olan Taksim Gezi parkına gözünü dikti. Bu olay AKP İktidarının bugüne kadar yarattığı illüzyonu bozdu ve suçüstü yakalandılar. Ve insanlar “hayır” dediler. “İstanbul’un daha çok AVM'ye değil, daha çok yeşil alana ihtiyacı var” dediler.

Ömründe gezi parkını görmemiş milyonlarca insan Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan ellerini birleştirerek bu talana dur dedi. İktidar geri adım atmak zorunda kaldı, idare mahkemesi yürütmeyi durdurdu, polisin halka saldırısı durdurulunca tansiyon düştü. Hiç kimse halkın bu tepkisini Ergenekon vs. gibi karalamaya  kalkmasın. Bu Hrant Dink öldürüldüğünde olduğu gibi halkın tepkisinin sel olup akmasıdır.
Umarız AKP İktidarı bu yaşananlardan ders çıkarır ve demokrasinin ne olduğunu anlamaya çalışır.

Eğer iktidar demokrasiyi anlama konusunda bir çaba içerisine girmezse, Türkiyenin içine girdiği barış sürecini de götürebilmesi mümkün olamaz. Bunu hiç kimsenin isteyeceğini düşünmüyoruz.

Demokrasi iktidara karşı direnenlerin varlığıyla gelişir. Çerkes Halkının da demokrasinin gelişimine katkı için direnenlerin yanında yer alması
gerekir. Buna hem Çerkes halkının çıkarları açısından, hem de demokrasinin gelişimi için çok ihtiyaç var.



5206 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM VE M. KEMAL ARASINDAKİ MÜCADELE İDEOLOJİKTİ - 31/08/2025
”Mustafa Kemal Diktatörlüğe gidiyor”diyerek 1924 Kasım ayında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (İlerici Cumhuriyet Partisi)’nı kuran, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, A.F. Cebesoy ve arkadaşları Mustafa Kemal’le ideolojik ayrılığa düşmüşlerdi
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP - 10/08/2025
Tanzer Ünal ismindeki bir gazeteci çalıştayımızı eleştirirken, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. O zaman mahkeme bunu fikir özgürlüğü olarak kabul etmişti.
NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi