• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam297
Toplam Ziyaret1178888
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.048041.2125
Euro47.826848.0184
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
RUSYA VE TÜRKİYE, ÇERKESLER ÜZERİNDEN KILIÇLARINI ÇEKTİ.
02/06/2021

21 Mayıs Çerkes dünyasının unutamayacağı ve unutturamayacağı bir gün olarak derin bir biçimde hafızalara kazınmaya devam ediyor. Çerkes aktivistlerin 15 yıla yaklaşan bir süredir ısrarla meydanlara çıkarak Çerkes Soykırımını görünür kılma çabaları bunda son derece etkili oldu. Verilen emekler, sarfedilen çabalar kesinlikle boşa gitmiyor, her geçen gün karşılık buluyor.

Bu yıl Türkiye’de siyasi parti, STK, sendika ve belediye başkanlarının 21 Mayıs için gösterdikleri duyarlılık en üst seviyeye ulaştı. Yapılan açıklamaları sayamayacak durumdayız. Duyarlılık gösteren herkese minnettarız.

18 Mayıs 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Tatar ve Çerkes sürgün ve soykırımları ile ilgili sorulan soruya özetle, 18 Mayıs 1944 ve 21 Mayıs 1864 tarihlerinde Rusya tarafından vatanlarından sürülen Tatarların ve Çerkeslerin büyük acılar çektiklerini, vatanlarına hasret kaldıklarını,  ve hayatını kaybedenlerin hatırası önünde eğildiğini” belirtmiştir.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsu Maria Zakharova 21 Mayıs 2021 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, kendisine Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün yaptığı Tatar ve Çerkes sürgün ve soykırımları ile ilgili değerlendirmesi sorulması üzerine şunları söyledi:

“Bu tür açıklamaları siyasallaştırılmış ve çatışmacı bir söylem olarak görüyoruz. Ankara’nın tarihi olayların yorumunu yakıcı amaçlarla kullanması, kendi siyasi hırslarına alet etmek için kullanma girişimleri üzüntü vericidir bu durum her yıl devam etmektedir. 19 ve 20. yüzyılların zorlu olaylarıyla ilgili spekülatif ifadelerin ne akademik tarih yazımı ile ne de Kırım Cumhuriyeti ve Kuzey Kafkasya’daki durumla ilgisi yoktur.

Etnik, dilsel ve dini meselelerde çözümsüz sorunları olan Türkiye’nin etnik azınlıkların haklarının savunucusu durumuna soyunması şüphelidir. Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin etnik kökenlerini gizlemek zorunda kalmaları ve genellikle  anadillerinin yasaklanması çok uzak olmayan bir geçmişte yaşandı.

Ancak Sergey Viktoroviç Lavrov’un dediği gibi bizler kibar insanlarız ve elbette Türkiye’nin kendi sorunlarını elbette kendi yükümlülüklerine dayanarak çözmesi gerektiğine inanıyoruz, ancak bu söylem devam ederse, Türkiye’deki benzer sorunlara dikkat çekmemiz gerekecek. Bunu yapmak istemedik. Umarım Türkiye Dışişleri Bakanlığı bizi dikkate alır.

Türk Politikacıların, etnik faktörü, öncelikle etnik gurupların çıkarlarına zarar veren jeopolitik oyunun bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeleri zamanının geldiğine inanıyoruz. Ankara ile ortaklaşa çaba harcayarak etkileşim kurabileceğimiz bir çok alan var.”

Evet, Nasreddin Hocanın dediği gibi her iki tarafa dönerek sen de haklısın, sen de haklısın diyeceğiz. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Rusya’yı soykırımcı ve sürgüncü olarak suçlarken, Rusya Dışişleri Bakanlığı da sen de Çerkeslere Kültürel soykırım yaptın diyerek Türkiye’yi suçlamıştır. Rusya, eğer bu meseleleri kaşırsan benim elimde Türkiye ile ilgili açacağım çok dosya var diyerek Türkiye’ye “akıllı ol” mesajı vermiştir. Bu restleşme sonucu gerçeklerin altının çizilmiş olmasını bir kazanç olarak görmemiz gerekiyor.

***

22.5.2021 tarihinde YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç Tweeter heabından yaptığı açıklamada “Yeni YÖK olarak, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçları araştırmak üzere, ”Uluslararası Soykırım ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Araştırma Enstitüsü“ adıyla bir üniversitemizin bünyesinde enstitü kurulmasına yönelik bir çalışma başlattık” diyerek, Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına bir destek mesajı göndermiştir adeta.

Öyle görünüyor ki Türkiye ve Rusya her geçen kötüleşen ilişkileri ve her alandaki karşılaşmalarını ve kapışmalarını etnik meseleler üzerinden de sürdürecekler. Rusya, Kürt ve Ermeni meselesinde Türkiye’nin aleyhinde olabilecek her türlü denklemin içinde yer alırken, Türkiye dut yemiş bülbül gibi susuyordu. Bakalım Türkiye Çerkes ve Tatar meselesinde kuyruğu dik mi tutacak, yoksa en küçük bir ekonomik taviz karşılığında sinecek mi? Hep birlikte göreceğiz.

***

Bize gelince, Çerkes Soykırımı için kim bir adım atarsa onunla çalışırız. Gürcistan’ın Çerkes soykırımını tanıdığında nasıl birlikte hareket etmişsek, Türkiye’nin kuracağı Soykırım Araştırma Enstitüsü’nün yanında ve içinde oluruz.

YÖK’ün enstitüyü hangi üniversitede kuracağını açıklamasından sonra, bu enstitüye ilk başvuruyu yapmak üzere sırada beklediğimizi belirtmek istiyorum.



1601 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM VE M. KEMAL ARASINDAKİ MÜCADELE İDEOLOJİKTİ - 31/08/2025
”Mustafa Kemal Diktatörlüğe gidiyor”diyerek 1924 Kasım ayında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (İlerici Cumhuriyet Partisi)’nı kuran, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, A.F. Cebesoy ve arkadaşları Mustafa Kemal’le ideolojik ayrılığa düşmüşlerdi
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP - 10/08/2025
Tanzer Ünal ismindeki bir gazeteci çalıştayımızı eleştirirken, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. O zaman mahkeme bunu fikir özgürlüğü olarak kabul etmişti.
NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi