• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam297
Toplam Ziyaret1178888
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.048041.2125
Euro47.826848.0184
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
ETHEM MESELESİNDE M. KEMAL Mİ YOKSA İNÖNÜ MÜ SUÇLUDUR?
07/05/2022

Değerli Okuyucularım,

Çerkes Ethem Bey ile ilgili, Türkiye’de yayınlanmış 25 kitaba ulaştım. Yakın tarih ile ilgili çalışma yapmış iki yüz civarında eserde Çerkes Ethem meselesi geçmektedir. Tabii ki bu eserlerin tamamına yakını Ethem’in ihaneti konusunda birleşmektedir.

Bir kimseye iftira atmak, karalamak, hakaret etmek nasıl bugün suç oluşturup tazminat ve ceza davalarının konusu oluyorsa, Ethem Bey gibi bir halk kahramanını haine dönüştürecek yalanları atmak, karalamak ve iftira atmak da tarihsel bir suç olarak mahkum edilmelidir.

Çerkes Ethem’in şahsına vurulmuş hain damgasından yola çıkan T.C. aslında tüm Çerkeslere hain damgası vurmuştur. Vurulmuş olan bu ihanet damgası, Çerkesleri aşağılayan, ötekileştiren, kimlik inkarına yönelten asimilasyon sopasının en önemli araçlarından biridir.

Türkiye Halklarını aşağılayan, her şeyi tek bir kurtarıcının yaptığını yazan yalancı tarih anlayışını mahkum edip, her şeyi yerli yerine oturtmak tarihi ve insani bir görevdir.

Bu meseleyi düzeltebilmek için, önce bilmek gerekiyor. Çerkes Ethem meselesinden mağdur olmuş bir Çerkes olarak, önce öğrenmeyi, sonra yazmayı ve Çerkeslere ihanet damgasını vuranları yargılayacak mahkemenin savcısı olmayı bir görev olarak üstlendim.

***

Türkiye’de yayınlanmış 25 adet Çerkes Ethem kitabının iki tanesi Çerkesler tarafından yayınlanmıştır. ”Bir Vatan Aşkına” Güner Kuban, ”Uçan Süvari” Muhittin İzzet Kandur’a aittir. Bir de kendini Çerkes Ethem’in ailesinden sayan Emrah Celasun’un yazdığı “Baki İlk Selam” kitabı mevcuttur. Emrah Celasun Reşit Beyin eşi Seher Hanımın kızkardeşinin torunu. Ethem Beyin ailesiyle bir hısımlık durumu söz konusudur. Yirmibeş kitap içerisinde gerçeğe en yakın ve en namuslu olanı,Emrah Celasun’un yazdığı “Baki ilk Selam”kitabıdır.

Güner Kuban’ın kitabı “Bir Vatan Aşkına” ilk çıktığı zaman Özgür Çerkes web sitesinde uzun bir eleştiri yazısı yayınlamıştım. Güner Kuban’ın kitabının Çerkes Ethem’le ilgili olan kısmı,Turgut Türksoy’un “Apoletsiz General” kitabının kötü bir intihalidir. ”Bir Vatan Aşkına” kitabının ana karakteri, Reşit Bey’in eşi Seher Hanım ve ailenin Yunanistan’da yaşadıkları üzerinedir. Seher Hanımın Mustafa Kemal’e yazdığı mektup sonucu Yunanistan’dan çıkmalarını sağlayan Mustafa Kemal’e güzelleme yapılırken, bütün suç İnönü’ye atılmış. Böylece Ethem Meselesinin asıl suçlusu gizlenmiştir.

Muhittin İzzet Kandur’u tanıyıp sohbet etmiş biri olarak, onun çalışkanlığına, üretkenliğine ve çok çeşitli alanlardaki renkli kişiliğine ve entelektüel birikimine hayranlık duyduğumu belirtmek zorundayım. Çerkeslerle ilgili yazdığı onlarca Roman ve kitap bir sinemacı anlatımıyla adeta okurken insana bir film seyrettirir.

Kendimi yavaş yavaş bir Çerkes Ethem uzmanı olarak görmeye başlıyorum. Muhittin İzzet Kandur’un, Çerkes Ethem’le ilgili olarak yazdığı “Uçan Süvari” kitabınızdan diğer eserlerinden aldığım keyfi almadığımı söylemek zorundayım. Tarihi romanlarda tabii ki kurgular olur. Ama Anzavur İsyanını Ali Fuat Cebesoy’la birlikte bastırdıklarını yazmak gibi maddi bir hata kabul edilemez. Anzavur İsyanını bastıran Ethem, Ankara’dan gelen bir Telgraf üzerine Geyve Boğazında isyancılar tarafından sıkıştırılmış Ali Fuat Cebesoy’un kurtarmaya koşar. Yine Ethem’e Mustafa Kemal’in Eskişehir’de kurmak istediği suikast kumpasının Ankara’da geçmiş gibi anlatılması da maddi bir hatadır.

Bir film senaryosu olarak bu kitaba başladığını ve sonra romanlaştırdığını belirtmiş önsözünde Muhittin Kandur. Ayrıca önsözünde Ethem ile Mustafa Kemal arasında bir sorun olmadığını, işleri karıştıranın İnönü olduğunu belirterek romanını bu tema üzerine kurmuş.

Bu ülkede Mustafa Kemal’e laf söyleyemeyenlerin, İnönü’yü döverek rahatladıklarını herkes biliyor. Muhittin Kandur’un böyle kolay bir yolu niçin seçtiğini bilmiyoruz. Ancak,ister istemez Çerkes Ethem filminin finansmanı İçin kültür Bakanlığına başvurmuş olması bize böyle bir yola girmiş olabileceğini düşündürüyor.

Ethem anılarında ve diğer bir çok eserde görüldüğü gibi Mustafa Kemal’e hiç bir zaman hayranlık duymamış, hep kuşku ile yaklaşmıştır. Yozgat İsyanını bastırmaya gitmeden önce Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ı Ankara’da küçük çocuk gibi azarlamıştır. Mustafa Kemal iktidarının önündeki en büyük engel olarak Ethem Bey’i gördüğü İçin ona kumpas kurdurtmuştur.

İnönü gibi korkak bir tilkinin sözünün Mustafa Kemal nezdinde bir hükmü yoktu. Ama onun emirlerini korkuyla karışık bir biçimde en iyi yerine getiren kişi İnönü idi. Onun için ayrılmaz bir ikili oluşturdular ve iktidarı paylaştılar.

Ethem Bey’i hain ilan eden, T.C. tarihine hain olarak geçmesini emreden kişi Mustafa Kemal’dir.

T.C. tarihinin temel taşı kabul edilen Nutuk’ta Mustafa Kemal, Ethem Bey için neler demiş:

“Efendiler, askeri harekatı çapulculuktan ve devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun masum çocuklarını kurtuluş fidyesi dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret sanan, şarlatanlıklarıyla yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren ve Türk ulusunun Büyük Meclisi’ni kendileriyle uğraştıran utanmaz, haddini bilmez, küstah ve herhangi bir düşmanın boğaz tokluğuna casusluğunu, uşaklığını yapacak kadar aşağılık ve rezil yaratılışta olan bu kardeşleri, ellerindeki bütün kuvvetler ve dayandıkları düşmanlarıyla birlikte yola getirmek ve cezalandırmak suretiyle, inkilap tarihimizde etkili bir ibret örneği vermek zorunlu görüldü. (Nutuk,İş Bankası Yayınları,shf . 369)

Bizden olan yazarların bile toz kondurmadıkları Mustafa Kemal, Ethem Bey’e bunları söylüyor ve Ethem Bey, Çerkes Ethem oluyor tabii beraberinde bütün Çerkesler de hain oluyor.

İşte bu haksızlığı gidermek istiyorsak, iftira, yalan ve başkalarının emeğinin üzerine çökme anlayışına göre inşa edilmiş Kemalist Tarih anlayışını ideolojik olarak mahkum edebilmenin koşullarını oluşturmalıyız.

Buna Türkiye’nin ve Türkiye Halklarının çok ihtiyacı var.



2030 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM VE M. KEMAL ARASINDAKİ MÜCADELE İDEOLOJİKTİ - 31/08/2025
”Mustafa Kemal Diktatörlüğe gidiyor”diyerek 1924 Kasım ayında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (İlerici Cumhuriyet Partisi)’nı kuran, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, A.F. Cebesoy ve arkadaşları Mustafa Kemal’le ideolojik ayrılığa düşmüşlerdi
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP - 10/08/2025
Tanzer Ünal ismindeki bir gazeteci çalıştayımızı eleştirirken, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. O zaman mahkeme bunu fikir özgürlüğü olarak kabul etmişti.
NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi