• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam364
Toplam Ziyaret1121275
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.567438.7219
Euro43.200643.3737
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ!
18/05/2025

Değerli Okuyucularım,

Aydını ve siyasal yol göstericisi olmayan halklar her türlü manüplasyona, aldatmaya ve aşağılanmaya maruz kalırlar. Gerçekleri söyleyebilecek aydınları olmadığı için söylenen yalanlara inanırlar ve bu söylenen yalanları gerçekmiş gibi savunabilirler. Hele bu toplumlar Türkiye ve Rusya gibi baskıcı otoriter rejimler arasına sıkışıp kalmış halklarsa, korkutulmuş ve kimliğinden vazgeçirilmiş hale getirilerek istenilen her şeyin söyletilebildiği bir sürü haline getirilebilirler.

21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve sürgününün 161. yıldönümüne üç gün kaldı. Ancak böyle önemli bir günde bile bazı kurumlarımız hafıza mekanı oluşturabilmek için yürütülen çabaları baltalamak için 21 Mayısı her yıl farklı yerlerde dolaştırıyor ve sanki piknik günüymüş gibi illa hafta sonu anma günü yaparak meseleyi sulandırıyor.

Ayrıca, işledikleri toplumsal suçlardan utanmayan Türkiye ve Rusya gibi ülkelerde bazı kavramları savunmakta büyük riskler taşıyabilir. Soykırım kardeşliği yapan ülkeler ısrarla suçlarını gizlerler ve soykırım gerçeğini savunanları cezalandırırlar.
***

“İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle” olarak ülkemizde mutlu, mesut bahtiyar olarak yaşarken; 1975 yılında Asala Terör Örgütü tarafından Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil’in öldürülmesi ile başlayan suikastler serisi 1984 yılına kadar sürdü. Böylece Türkiye’nin bizlere dikte ettiği “Sözde Ermeni Soykırımı” teriminden dolayı “soykırım” sözü bizim hayatımıza da girmiş oldu. Ancak dünyanın en önemli devletlerinin parlamentolarının Ermeni Soykırımını kabul etmesi bu soykırımın sözde değil, özde olduğunu bizlere öğretmiş oldu.

Ancak soykırım teriminin ülke ve dünya gündemine bu kadar yoğun olarak girdiği bir dönemden sonra, çok değer verdiğim İzzet Aydemir1988 yılında yazdığı kitapta Çerkes meselesine Göç demiş ve kitabının ismini “Göç” koymuştur. Daha sonraları bu kavram sürgüne evrilmiş ve yakın zamanda “soykırım” olarak Çerkes halkının önemli bir kısmının gündemine girmiştir. Ancak Rusya ve payandaları bu durumdan son derece rahatsızdırlar.

Çerkes Dünyasındaki ilk web sitelerinden biri olan Circassian Canada’nın Kurucusu Kuban Seauhmann iki gün önce Facebook’ta yaptığım bir yoruma yazdığı cevapta “Ne yazık ki diasporada senin gibi “adam”ların sayısı az değil ! Çerkeslik sadece soykırım kavramına sıkıştı kaldı! Asıl soykırımın Türkiye’de olduğunun farkına varamadan yok olup gideceksiniz!!!!!!!!!” diyerek bize nefretini kusmuş Rusya payandası küstah.

Hiç kimse endişe etmesin; Gürcistan ve Ukrayna Parlamentolarından sonra Çerkes Soykırımını daha bir çok parlamento kabul edecek ve Çerkes Soykırımının faili Rusya suçlu koltuğuna oturtulacaktır.
***

Rusya ve payandaları Soykırım suçunu perdelemek için Kafkas Savaşlarında ölenler ya da Kafkas-Rus savaşlarında ölenler adı altında 21 Mayıs anması yapılmasını teşvik etmektedirler. Bu tür bir anmayı kabullendiğimizde bu işgal savaşında ölen Rus askerlerini de anmış oluyoruz. Biz katiller sürüsünü de böylece anmış oluyoruz.

Ayrıca yüz bir yıl Rusya’ya karşı kahramanca savaştık diyerek bir tuzağa düşüyoruz. Eğer iki ordunun savaştığı bir şey varsa insanların ölmesi son derece doğaldır. Savaşta kazananın istediğini yapma hakkı vardır. Siz ne anlatıyorsunuz. Olanlar son derece doğaldır diyerek bir argüman ortaya sürebiliyorlar.

Oysa ortada teknik anlamda savaş denebilecek bir olgu yoktur. Bir meseleye savaş diyebilmek için eşit iki ordu ve devlet olması gerekir. Rus Emperyalist devleti topuyla, Tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını zorla ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniş mücadelesi vermekteydiler. Bu katliam sadece insanlara karşı değil, hayvanların öldürülmesi, ormanların yakılması şeklinde, adeta doğa da kazınarak gerçekleştirilmiştir. Bu katliamda sadece insanlığa karşı işlenmiş bir suç değil, aynı zamanda doğaya karşı da işlenmiş bir suç vardır.

 

Sevgili dostlar!

Hiç kimse bilerek ya da bilmeyerek, Kafkas Savaşları yada Kafkas-Rus Savaşları sözünü kullanmasın. Çerkeslerin yüz bir yılda gerçekleştirdikleri şanlı bir direniştir.

21 Mayıs direnişin günüdür !

Yaşasın Çerkes Kalma mücadelemiz !



80 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
ÇERKES KONFORMİZMİ EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZDIR! - 22/02/2025
Toplumun önüne geçen bu memur takımı, sicillerine bir zarar gelmemesi için toplumu itaat eden, uyumlu hale getiren öncüler oldular. Bu emir alan öncü takımı Çerkesleri Türkiye’de Türk, Rusya’da Rus, Ortadoğu’da Arap yapmanın katalizörü oldular.
ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi