• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam314
Toplam Ziyaret1134772
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.452539.6106
Euro45.262245.4435
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR
19/06/2025

Değerli Okuyucularım,

1970’li ve 80’li yıllarda sağ islamcı ve ülkücü kanadın sloganı “Komünizm yıkılacak, Esir Türkler Kurtulacak”tı. Bizim sağcı ve milliyetçi kesimlerimiz bu sloganı hiç bir bilgiye dayanmadan inanarak söylüyorlardı. Batılı gözlemciler ise yaptıkları gözlemlerde sistemin çürüdüğünü görüyorlardı.

Biz inanmış solcular da sosyalizmin değil, kapitalizmin yıkılacağına can-ı gönülden inanıyorduk. Herkesin işinin, evinin olduğu, eğitimin, sağlığın parasız olduğu bir sistemde herkesin mutlu olduğunu, dolayısıyla yıkılmak şöyle dursun bütün dünyanın sosyalizme geçeceğini düşünüyorduk. Sanatçıları, sporcuları göz kamaştırıcı başarılar elde ediyor, uzay yarışında Amerika ile yarışıyor ve dünyanın iki süper gücünden biri kabul ediliyordu Rusya. Avrupa’da, Güney Amerika’da, Uzak Doğuda sol hareketler yükseliyor, Anti-Amerikancılık dalga dalga yayılıyordu.

Böylesi bir iklimde inanmış solcuların Rusya’nın yıkılacağına inanması çok zordu.

***

Birinci Dünya savaşı esnasında dağılmış olan Rusya’yı Lenin toparladı. Sürekli savaş halinde olan Rus Çarlığı Ekonomik olarak bitik durumdaydı. Rusya’yı en çok zorlamış olan savaş da Çerkesya’nın işgali olmuştu. Hiç beklemediği bir biçimde, yüzyıl sürmüş olan Çerkesya işgali Rusya’yı ekonomik anlamda adeta bitirmişti. 1864 Çerkesya işgalinin bitirilmesinden üç yıl sonra 1867 yılında, Kuzey Kafkasya’nın yedi katı büyüklüğünde olan ve o dönemde Rus Toprağı olan Alaska 7,2 milyon dolara A.B.D.’ye satılmıştı.

Çerkesya’nın işgalinden 53 yıl sonra dağılma aşamasına girmiş olan Rusya’ya hayat öpücüğünü Lenin verdi. Sovyet (şura demek) sihirli kelimesi etrafında Rus İmparatorluğu içinde bulunan halkların eşit söz sahibi olacağı, Birlik Cumhuriyetleri ve özerk Cumhuriyet ve bölgelerden oluşacak bir yönetim modeli vaadiyle ikna etti, ya da kandırdı diyebiliriz. Rus Çarlığı zulmü altında inleyen halklar bu söyleme inandılar. Rusya’yı Milletler hapishanesi olarak tanımlayan Lenin kendi hapishanesini kurmuş oldu. Böylece Lenin’in Rus İmparatorluğu’nun ömrünü 74 yıl daha uzattığını söyleyebiliriz.

***

1917 Ekim Devriminin mimarı Lenin’e, 30 Ağustos 1918 tarihinde, Sosyalist Devrimci Partisi üyesi Fenya Kaplan tarafından, partisi yasaklandığı için suikast düzenlendi. Ağır yaralandı ve yatağa mahkum oldu. İpler Stalin’in eline geçti. Stalin otuz yıl,1953 yılına kadar Rusya’yı demir yumrukla yönetti ve bir çok insanlık suçu işledi. Yarattığı cennet(!) insanları o kadar mutlu ediyordu ki, bu kadar fazla mutluluğa dayanamayan karısı 1932 yılında intihar etti. Kızı ise 1967 yılında A.B.D.’ye iltica etti.

Stalin’den sonra gelen Kuruşçef ve Brejnev sistemi 1984 yılına kadar ayakta tutabildiler.

1984’ten sonra Andropov, Çernenko ve Gorbaçov yönetimi dağılma sürecini hızlandırdı. Baskıcı, şeffaf olmayan süreçler Sovyet insanını bıktırdı ve yoksullaştırdı. Üretim ve hizmetin olmadığı ülkede en bol bulunan şey votka idi. İnsanları tembelleştiren ve uyuşuklaştıran alkolizm çürümeyi had safhaya çıkardı.

26 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği Duma kararıyla feshedildi. Yerine Bağımsız Devletler Topluluğu kuruldu.

***

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Yeltsin dönemindeki Rusya’da tam bir fetret devri yaşandı. Bu kadar kargaşaya göz yummayan KGB Yeltsin’i görevden aldı ve yerine Putin’i atadı. İkibinli yılların başından beri Rusya’yı Putin Diktatoryal bir şekilde yönetiyor.

1991 yılından bu yana Rusya’nın üretim anlamında ortaya koyabildiği hiç bir şeyin olmadığını görüyoruz. Rusya varlığını doğalgaz, petrol, Kömür, kereste ve kadın ihraç ederek sürdürüyor. Karşılığında tüketim malları alıyor ve bir tüketim toplumu olarak yoluna devam ediyor. Bir tüketim toplumu olan Rusya’yı bitirecek olan şey, küresel ısınma ile ilgili olarak hızla alınmakta olan tedbirlerdir.

Dünyamızda Fosil yakıtlar (Kömür, petrol, doğalgaz) tüketimi nedeniyle hızla atmosfer kirletilmekte ve dünyanın ısısını arttırmaktadır. Eğer önlem alınmazsa ve dünya ısınmaya devam ederse kutuplardaki buzulların erimesi durumunda denizlerin seviyesi sekiz metre yükselecek ve düzlük alanları su kaplayacaktır. Bu alanlardan yükselecek buhar dolayısıyla insanların nefes alması imkansız hale gelecek ve insanlığın sonu gelecektir.

Bu gelişmeye karşılık dünya hızla temiz ve yeşil enerji(Güneş, Rüzgar, su) ile ilgili yatırımlar yapmakta ve biz çok fazla farkında olmasak da dünya bir enerji devrimi yaşamaktadır. Dünyada Bir milyar dört yüz milyon civarında motorlu araç olduğu tahmin edilmektedir. On onbeş yıllık bir süre zarfında bu araçları çok önemli bir bölümü elektrikli araca dönüşecek ve fosil yakıtlı araçlar ortadan kalkacaktır. Atmosferdeki karbon salınımı duracak ve dünyaya gelen güneş ışınları geri gideceği için iklim normalleşecek hava temizlenecektir. Pandemi döneminde dünyada çok az araç hareket edebildiği için dünyanın havasının da temizlendiği tespit edilmişti.

 

2030 yılında Avrupa Birliği sınırları içerisine fosil yakıtlı araçların girmesi yasaklanıyor. Uzakdoğu ülkeleri Çin, Japonya, Kore gibi otomotiv sanayiinde başa oynayan ülkeler tamamen elektrikli araç üretimine yönelmişler ve pazarı ele geçiriyorlar. Avrupa ve A.B.D.’li otomotiv üreticileri de fosil yakıtlı araç üretiminden vazgeçip hızla elektrikli araç üretimine geçmektedirler.
Bu şu anlama geliyor; çok yakın zamanda 1,4 milyar adet motorlu araç mazot, benzin ve gaz almayacak. Uçakların, trenlerin, Tır’ların elektrikli dönüşümü üzerine de büyük bir hızla yatırımlar yapılmaktadır. Fabrikalar, konutların ısıtılması ve ev aletleri için gereken enerji de yeşil enerjiden karşılanacaktır.

 

Bu durumda on yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır.

Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.

Bu dağılma dönemine hazır olmalı, vatanımız Çerkesya’yı yeniden inşa etmenin hazırlıklarını şimdiden yapmalıyız.



208 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
ÇERKES KONFORMİZMİ EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZDIR! - 22/02/2025
Toplumun önüne geçen bu memur takımı, sicillerine bir zarar gelmemesi için toplumu itaat eden, uyumlu hale getiren öncüler oldular. Bu emir alan öncü takımı Çerkesleri Türkiye’de Türk, Rusya’da Rus, Ortadoğu’da Arap yapmanın katalizörü oldular.
ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi