• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi22
Bugün Toplam75
Toplam Ziyaret1053771
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.154834.2917
Euro37.097537.2462
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Ankara, İstanbul ve Konya’dan Notlar...
05/07/2012

Çerkes Halkı, kültürel çalışmalardan politik mücadeleye geçtikten sonra siyasiler tarafından muhatap kabul edilmeye başlandı.
Siyasileşme süreci 2011 yılının başında oluşan bir süreçtir. Çerkes Halkı ilki 2011 yılı Mart’ında olmk üzere meydanlara çıkıp siyasi taleplerini dile getirmeye başladıktan sonra üzerine çöreklenmiş korku karabasanını yerle bir etti. Çerkeslerin bu çıkışı Türkiye’de siyasi anlamda en üst düzeyde kabul gördü.  Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan "Şimdi de Çerkesler başladı" diyerek Çerkes Halkının taleplerine muhatap oldu. Medya tüm görmezden gelme çabalarına rağmen sonunda Çerkeslerin siyasi taleplerine yer vermek zorunda kaldı.

2011 yılının Temmuz ayında Eskişehir mitingimiz yasaklanarak önümüz kesilmek istendi. “Acaba taleplerinden vazgeçerler mi?” diye test edildik. Ama yürüyüşümüz kararlılıkla devam etti.
2012 yılının Şubat ayında gerçekleştirilen Çerkes Çalıştayı Çerkeslerin medyada görünürlük anlamında pik yaptığı bir dönem oldu. Türk, Kürt aydınları ve medyanın önemli temsilcileri Çalıştay’da konuk edilerek Çerkes meselesinin içine çekildi. Türkiye entelajansiyası Çerkes meselesi konusunda bilgilendirildi. Peşinden medyada onlarca köşe yazısı ve haber geldi.
Bu arada en önemli gelişme AB ilerleme raporunda oldu. Türkiye’deki etnik ve dini temeldeki demokratikleşme süreci Kürt, Roman ve Aleviler üzerinden yürüyordu. 2012 yılının Mart ayında yayınlanan AB ilerleme raporunda ilk defa Çerkesler ve diğer azınlıkların da adı geçti. Bu Çerkeslerin denkleme dahil edildikleri ilk rapordur.
1 Mayıs Emekçi Bayramına kitlesel katılımlar, 21 Mayıs Çerkes Soykırımı günündeki kitlesel eylemler, Çerkesleri Türkiye’nin demokratikleşmesinin önemli figürlerinden biri haline getirdi.
12 Haziran’da Başbakan Erdoğan’ın Kürtçe ve diğer azınlık dillerinin seçmeli ders olarak okutulacağını açıklaması Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinde farklı ve yeni bir adımdır. Bu süreçle birlikte ÇHİ yürütme kurulu teyakkuz haline geçti. Konu tüm detaylarıyla anlaşılmaya çalışılarak, Özgür Çerkes sitesinde peş peşe makaleler ve haberlerle toplumumuz bilgilendirildi. Konu tüm detaylarıyla takip edilirken, siyaset kurumuyla da temasa geçildi. Konu ile ilgili olarak kendisinden randevu talep ettiğimiz Milli Eğitim Bakanın Ömer Dinçer yoğun programı nedeni ile bizi MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanı’na yönlendirdi.
27 Haziran 2012 Çarşamba günü saat 11.00 de Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Emin Karib’den beklediğimiz randevu geldi. Hazırladığımız eğitim raporu ve Adığe Özerk Cumhuriyetinden getirttiğimiz 45 adet Adığece dilbilgisi, edebiyat ve yardımcı ders kitaplarını kendisini makamında ziyaret ettiğimiz sayın Emin Karib’e teslim ettik. Prof. Dr. Emin Karib’i ziyaretimizde iki yardımcısı da hazır bulundu. Son derece samimi bir ortamda 40 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdik. Samimiyetle birbirimizi dinledik. Çerkeslerin varlıklarını sürdürebilmesinin Türkiye’nin de yararına olduğunu, bunun için anadili eğitiminin şart olduğunu ve anaokulundan başlaması gerektiğini izah ettik. Ders kitaplarının yazımı aşamasında, ders programlarının hazırlanmasında ve öğretmen temini konusunda yardımcı olabileceğimizi belirttik. Prof. Dr. Emin Karib öğretmen meselesinin çözümünün YÖK ile yapılacak toplantıdan sonra netleşeceğini belirtti. Ayrıca daha önce ne Çerkeslerden, ne de diğer etnik gruplardan kendilerine herhangi bir ziyaretin olmadığını da söyledi.
Bu arada devletin milli eğitim politikalarını belirleyen en üst makamın seçmeli ders konusunda henüz hiç bir hazırlığının olmadığını anladık.

Bu süreç Türkiye’deki tüm etnik grupların talep etmeleri, bastırmaları sonucunda anadil eğitimine ve anadilde eğitime taşınabilir. Bu test süreci yeterince zorlanmazsa devletin daha ileri adımlar atmasını beklemek saflık olur. Atılan bu adımı daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmak ve mücadele etmek zorundayız.
Görüşmelerimizi tamamlayıp öğleden sonra otobüsle dönerken Erol Karayel ve Kenan Kaplan’la birlikte yeni döneme ilişkin birçok planlama yaparak İstanbul’a ulaştık.

İSTANBULUN YENİ ÇERKES YEMEKLERİ MERKEZİ
Sitemiz yazarlarından Cenbey Murat Çelikkanat’ın Çerkes Halkına bir armağanı var: Nart Cafe-Restaurant.
28 Haziran Perşembe akşamı Nartların Çocukları Nart Cafe-Restaurant Ataşehir’de buluştu. Sanatçımız Gülcan Altan’ın da müzik ziyafeti verdiği Nartların gecesi muhteşemdi. Yaklaşık 140 kişinin ağırlandığı, rezervasyonsuz gelenlerin kapıdan dönmek zorunda kaldığı gecenin tadı hala damağımızda. Gülcan Altan zaten muhteşem bir ses. Diasporada yetiştirebildiğimiz tek profesyonel sanatçımız. Onu her dinleyişimde sesinde yeni renkler keşfediyorum. Sahne enerjisi ve performansı olağanüstü, ancak repertuarını mutlaka zenginleştirmesi gerekiyor.
Nart Cafe-Restaurant şık, huzurlu ve kaliteli bir ortam. Çerkes mutfağının tüm yemekleriyle birlikte, Türk ve dünya mutfağının seçkin örneklerini tadabilirsiniz Nart Cafe’de. Dostlarınızı gönül rahatlığıyla ağırlayabileceğiniz, kalitesine göre ekonomik olan Nart Cafe-Restaurant tüm Çerkeslerin ve Çerkes dostlarının buluşma noktası olacak.
Adres:Küçükbakkalköy, Şerif Ali Caddesi, No:20 Ataşehir-İstanbul
İletişim: (0216) 576 67 55
www.nartcafe.com

ADIĞE DİL DERNEĞİ KONGRESİ
Adığe Dil Derneği, 14 Mart 2012 tarihindeki Adığe Dil Bayramı’nda kuruldu. Kurucu Başkanı da internet ortamından çoğumuzun tanıdığı www.danef.com’un sahibi ve yöneticisi Ali İhsan Tarı. Dernek altı ay içerisinde yapması gereken Genel Kurul’unu 30 Haziran 2012 tarihi’nde gerçekleştirdi. Biz de katıldık. Daha önceden tanışma imkanına sahip olduğum Ali İhsan Tarı ile geçirdiğimiz iki gün ona olan hayranlığımızı daha da arttırdı. Ali İhsan Tarı’nın gerçekleştirdiği 108 bin kelimelik Adığece sesli sözlük, bir üniversitenin en az 10 kişilik bir kadro ile 10 yıl çalışılarak, birkaç milyon dolar da harcayarak gerçekleştirilebileceği bir iş. Böyle bir işi tek başına gerçekleştirmiş bir kahramandır işte Ali İhsan Tarı.
Adığe Dil Derneği’nin Genel Kurulu 30 Haziran Cumartesi günü saat 14.00’te başladı. İstanbul, Ankara, Kayseri, Samsun, Amasya, Çorum, Hollanda ve muhtelif illerden 200 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Dernek faaliyetlerinin ve hedeflerinin tanıtımından sonra son derece ilgili ve canlı konuşmalar yapıldı.
Teknolojinin bizlere kültürümüzün geleceğe taşınması konusunda ne gibi imkanlar sunduğunu daha iyi anladık. Kiril mi Latin mi tartışmasının yersiz olduğunu tespit ettik. Elbette bugüne kadar yaratılan edebiyatımız ve yazılı materyalimiz Kirille yapıldı. Bu eserler scanner ile fotoğraflanarak bilgisayar ortamına yüklenerek Latin esaslı alfabeye çevrilmeleri imkan dahilindeymiş.
Kongreden sonra Ilgın ilçesine bağlı İhsaniye köyüne gittik. Çetin Altan’ın hayal ettiği gibi bir köyle karşılaştık. Yemyeşil, pırıl pırıl bir yaşam alanı oluşturulmuş yeniden. Gece hem spor alanı hem amfiteatr gibi kullanılan mekanda güzel bir Çerkes Düğünü yaşadık, büyük bir sevgiyle ağırlandık. Adığece’nin bu köyde yaşıyor olması bizi  çok sevindirdi. Bir rüyada gibiydik adeta. Pazar günü uçak saatimize kadar uzun sohbetler ederek günü geçirdik.
Adiğe Dil Derneği’nin kongresinden yüreklerimiz büyümüş, umutlarımız artmış olarak İstanbul’a uçtuk.



4606 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi