• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam297
Toplam Ziyaret1178888
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.048041.2125
Euro47.826848.0184
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
“Ya Akılları Yok, Ya da Yürekleri...”
31/08/2012

Değerli insan hakları savunucusu, Nalçik İnsan Hakları Derneği  Başkanı büyük vatansever Hatajuko Valeri ÇHİ’nin Kayseri Mitingi’ni desteklemek için Türkiye’ye gelmeden önce, yakın tarihte kaybettiğimiz büyük yazar ve şair Nalo Zavur’u  ziyaret ediyor. Türkiye Çerkesleri’nce miting düzenlediğini, kendisinin de destek vermek için Türkiye’ye gideceğini söylüyor ve mitingin amaçlarını açıkladıkatan sonra ekliyor: "Ancak Türkiye’de bazı çevreler bu mitinglerin yapılmasına  karşı çıkıyor" diyor.
Bunun üzerine büyük yazar, "O karşı çıkanların ya akılları yok, ya da yürekleri. Eğer sağlığım elverseydi ben de seninle mitinge destek olmak için Türkiye’ye gelirdim. Selamlarımı ve başarı dileklerimi ilet lütfen" diyor.
Nalo Zavur’un bu sözleri, ÇHİ mitinglerine katılan herkesin göğsünde bir şeref madalyası olarak asılı durmaktadır. Ama ÇHİ’nin bu eylemlerine karşı çıkanlar için söyledikleri de onların kuyruklarında birer teneke olarak bağlı durmaktadır. Ne kadar boş ve gereksiz gürültü çıkardıklarını bu büyük yazar iki cümleyle özetlemiş ve hepsinin kaydını tarihe geçmiştir.

 ***
İşte bu yüreksiz, korkak ve tırsık zihniyet her yerde sinsice karşımıza çıkmaya devam ediyor. ÇHİ mitingleri süresince bazı kesimlerin el altında ve bel altından yapmaya çalıştıkları vuruşlar maalesef bazı kesimler üzerinde etkili oldu. Ama çok büyük bir kesim üzerinde tam tersi etki yaparak iftiracıların itibarsızlaşmasına sonucunu doğurdu.

***
Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nın birinci günü Kayseri Pınarbaşı’nın Kılıçmehmet (Kılişbi Hable)
Köyü’nde bir silahlı saldırı gerçekleşti. Bu saldırının kınanması, saldırıya uğrayanlara sahip çıkılması ve olayın kamuoyuna mal edilmesi konusunda Uzunyayla gençleri ve ÇHİ aktivistlerinin çabasına karşı, bu yüreksiz zihniyet devreye girip eylemliliğin önünü kesmeye çalıştı. Saldırganları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakan yargıyı ve zihniyeti kınamak üzere Pınarbaşı Adliyesi’nin önünde yapılacak basın açıklaması thamate geçinen bazı kişiler tarafından engellendi.
Oysa bir Çerkes atasözünde thamate şöyle tarif edilir:


Zavom yi çate,
xasem yi uate
pzivubşırer
ti thamate.

Savaşta kılıcı
mecliste sözü
keskin olan
Thamatemizdir. (Önderimizdir)

Bu atasözünde belirtildiği gibi thamate olarak kesinlikle yaşlı olanlar tarif edilmemektedir. Yürekli  olan, bilgili olan, yetenekli olan thamate olarak tarif edilmektedir.
Kayseri Pınarbaşı’nda uğranılan saldırıyı örtbas etmek ve mülki otoritelerin karşısına çıkarak haklarını savunmayıp risk almaktan korkanlar, kesinlikle thamate unvanını hak etmemektedirler.
Bu anlamda, mülki amirlerle ve belediye başkanıyla görüşüp, saldırganların köyden çıkarılması için
her türlü girişimi yapan ve mağdur olan köylülerimize sahip çıkan aralarında ÇHİ aktivistlerinin de  bulunduğu o yiğit Çerkesler Kayserinin gerçek thamateleridir.
Bu menfur saldırının üzerinden tam on iki gün geçmiş bulunuyor. Ancak şu ana kadar hiçbir Çerkes
kurumunun, kuruluşun, oluşumunun, sitesinin bu olayı görememiş olmasını, iki kelam edecek
duyarlılığı ve yürekliliği gösterememiş olması da ayrıca ele alınması gereken bir durumdur.

ÇHİ olarak Kılışbi Hableliler’in acısını paylaşıyor, maddi ve manevi olarak yanlarında olduğumuzu deklare ediyoruz.
Halkımıza geçmiş olsun.



4356 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM VE M. KEMAL ARASINDAKİ MÜCADELE İDEOLOJİKTİ - 31/08/2025
”Mustafa Kemal Diktatörlüğe gidiyor”diyerek 1924 Kasım ayında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (İlerici Cumhuriyet Partisi)’nı kuran, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, A.F. Cebesoy ve arkadaşları Mustafa Kemal’le ideolojik ayrılığa düşmüşlerdi
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP - 10/08/2025
Tanzer Ünal ismindeki bir gazeteci çalıştayımızı eleştirirken, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. O zaman mahkeme bunu fikir özgürlüğü olarak kabul etmişti.
NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi