• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam297
Toplam Ziyaret1178888
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.048041.2125
Euro47.826848.0184
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
“Ancak Ruhu Olan Halklar Karanlık Zamanları Atlatabilirler”
30/09/2012

Yazımızın başlığı Ermenilerin ulusal şairi Silva Gabudikyan’a ait.
Yazar Ece Temelkuran’ın "Ağrının Derinliği" kitabına verdiği söyleşi sırasında
sarfetmiş büyük şair Gabudikyan "Ancak ruhu olan halklar karanlık zamanları atlatabilirler" sözünü.
Yokoluş girdabına itilen, insanlığın gördüğü en kanlı soykırımlardan birine tabi tutulan, yüzelli yıllık diyaspora döneminde en karanlık zamanlarını yaşayan Çerkes Halkının acaba bir ruhu var mıdır ?
Bana göre Çerkes halkının bir ruhu yok maalesef.
Ruhu ve bilinci olan halklar kendi varlıklarını yaşatmanın kavgasına öncelik veriyorlar. Başka halkların uşaklığının yarışına girmiyorlar.
En karanlık dönemini yaşayan sürgündeki Çerkes Halkının kendi adına ve başkaları adına yaptıklarına kısa bir projeksiyon tutalım.
***
Kaybedilen anavatan savunmasından sonra Çerkesler gemilerle Samsun ve Trabzon ile Karadeniz’in Balkan sahillerine çıkarıldılar. Balkanlara yerleştirilen Çerkesler Hıristiyan ahaliyi rahatsız etmiş, yaşanan çatışmalarda Osmanlıdan yana taraf olmuştur. Bunun üzerine 1879 Berlin antlaşmasına konan bir madde ile onbeş yıl içinde tekrar sürgüne tabi tutulmuşlardır.
Varlığını sürdürebilme ruhu ve öngörüsü olsaydı Çerkeslerin büyük bir çoğunluğu Türkiye, Ürdün, Suriye, Irak ve İsrail’de yaşamak yerine Balkanlar’da ve Avrupa’da yaşıyor olacaklardı.
Osmanlı’nın ve Türkiye’nin her savaşında kanını ve canını ortaya koymaktan asla geri durmamıştır Çerkes Halkı. Balkan savaşlarında, Trablusgarp’ta,
Sarıkamış’ta,Yemen’de, Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında… Mesele başkalarına hizmet etmek olunca ön safları kimseye kaptırmıyoruz maşaallah. Ama sıra Çerkeslerin ulusal çıkarlarını savunup dile getirmeye gelince, Çerkeslerin kahramanlıklarından, asaletinden bahsedenler fareler gibi kaçacak delik arıyorlar.
Çerkeslerin yüzelli yıllık diyaspora tarihinde ortaya koyabildikleri tek birikimleri dernekleri. Asla önemsiz görmüyor ve küçümsemiyorum. Yapılan çalışmaları son derece değerli buluyorum ve emekçilerine saygı duyuyorum. Ama derneklerimizle yapabildiklerimiz ortada. Dernek duvarlarına hapsedilmiş olarak oynaya oynaya yok oluşumuzu alkışlıyoruz. Çerkes Halkının ancak binde birini çalışmalara katabiliyoruz. Ve boş avunmalarla zaman kaybediyoruz.
Çerkes meselesinin siyasallaştırılıp meydanlara taşınması, görünür kılınmasını engelleme ve karalama konusundaki en etkili çalışmalar da derneklerimizce  yapıldı.
Yüzelli yıllık diyaspora tarihinde Çerkesler ilk defa meydanlara çıkıp kendileri için birşey istediler. Bu isteklerin ortaya konmasını engellemek için her türlü dalavere, yalan ve psikolojik savaşı yürütenler hala bu toplumda itibarlı kişiler olarak dolaşabiliyorlarsa o toplumun ruhu yok demektir. Ve yaşadığımız bu karanlık dönemi zor atlatacağa benzeriz.
Bir halkın yeniden ruh bulabilmesi ve kendine olan güvenini kazanabilmesi ancak mücadele ve eylemlilikle olabilir. ÇHİ nin planladığı “her ayın 21'i,saat 21.00” periyodik eylemleri de enerjinin arttırılması, ruhun canlandırılması ve bilincin yükseltilmesi için ortaya konmuş eylemlerdir.
Bu eylemlere de burun kıvıranlar gerekçe olarak "efendim halkın enerjisini tükenir" diyorlar.
Halbuki enerji ve güç çalıştıkça artan bir şeydir. Nasıl ki bir sporcu daha çok çalışırsa gücünü ve enerjisini arttırıp hedefini yakalar, halklar da daha fazla mücadele ile hedeflerini biraz daha yakınlaştırırlar.
Yine şişkin egolar "karar aşamasında bulunmadığımız eylemlere katılmayız" diyerek tembelliğin ve kıvırmanın kılıfını hazırlıyorlar.

21 Eylül tarihinde gerçekleştirdiğimiz ilk eylemimiz hedefini bulmuştur. Kremlin’in ve Ankaranın duvarları sesimizi duymuştur ve duymaya devam edecektir.
Yine 21 Ekim’de Galatasaray Lisesi önünde toplanıp Rus Konsolosluğuna yürüyeceğiz.
Çerkes Halkının yürekli evlatlarını,
Maraton koşucularını,
Çerkes Halkının sevdalılarını,
Ve Çerkes Halkının dostlarını
21 Ekimde Galatasaray Lisesi önüne bekliyoruz.
Yeni bir ruh,
Yeni bir bilinç yaratmak için !



4812 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ETHEM VE M. KEMAL ARASINDAKİ MÜCADELE İDEOLOJİKTİ - 31/08/2025
”Mustafa Kemal Diktatörlüğe gidiyor”diyerek 1924 Kasım ayında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (İlerici Cumhuriyet Partisi)’nı kuran, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, A.F. Cebesoy ve arkadaşları Mustafa Kemal’le ideolojik ayrılığa düşmüşlerdi
BALKAR SELÇUK’A MEKTUP - 10/08/2025
Tanzer Ünal ismindeki bir gazeteci çalıştayımızı eleştirirken, ”Yeni Bir İhanet Şebekesi” manşetini atmış isimlerimizi ve resimlerimizi de vererek bizi hainlikle suçlayarak hakaret etmişti. O zaman mahkeme bunu fikir özgürlüğü olarak kabul etmişti.
NEDEN BU HALDEYİZ, NE YAPMALIYIZ? - 23/07/2025
Eğer bizler Çerkes Milleti olarak bir vatan ve millet inşa etmeyi hayal ediyorsak, fikriyatımızın merkezinde “Çerkes Milliyetçiliği”nin olması gerektiğine inanıyoruz.
RUSYA ON YIL İÇİNDE DAĞILACAK BİR ÜLKEDİR - 19/06/2025
On yıl içerisinde dünyanın fosil yakıt ihtiyacı ortadan kalkacaktır. Petrol, doğalgaz, kömür ve kereste dışında satacak bir ürünü olmayan Rusya çöp olacak ve dağılacaktır.
ÇERKESLER, RUSLAR’DAN ÇOK DAHA ASİL VE DAYANIKLI BİR MİLLETTİR - 09/06/2025
Korkan kimse dövüştüğü kimseyi asla yenemez. Ruslar da Çerkesya’nın Ormanlık dağlık coğrafyasından ve gözünü daldan budaktan sakınmayan savaşçılarından çok korkuyorlardı.
ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV’IN FİNANSMAN MODELİ - 30/05/2025
Kimlik bilincinin oluşabilmesi ve kaybettiklerimizi tekrar geri kazanabilmemizin en önemli şartı toplumun tarih bilincinin oluşması ve tarih hafızasının yaratılması gerekliliğidir.
KAFKAS-RUS SAVAŞI DEĞİL, SOYKIRIMA DİRENİŞ! - 18/05/2025
Rus Emperyalizmi topuyla, tüfeğiyle, yüzbinlerce askeri ile saldırırken, Çerkes tarafının ne bir ordusu, ne de bir devleti vardı. Vatanlarını ellerinden almak isteyen Rus, Kazak ve diğer milletlerden oluşan hırsızlar sürüsüne karşı direniyorlardı.
“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi