• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam145
Toplam Ziyaret1113823
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.341538.4952
Euro43.605543.7803
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Ne Zamandan Beri İnsanlıktan Bu Kadar Çıktınız ?
09/06/2017

20 Eylül Adığe Günü Bayramını sevgili İmdat Kip'in 2014 yılının  Eylül ayında yazdığı uzun ve ironik yazıyla duymuştum ilk defa. İmdat'ın 20 Eylül Adığe Bayramı ile ilgili olarak bizimle kafa yaptığını yazının sonuna kadar anlayamamıştım.

Ama 20 Eylül Adığe günü bayramı bir gerçekti ve Kaberdey Parlamentosu’ndan geçerek bayram olarak ilan edilmişti.

Peki 20 Eylül'ün Çerkes dünyasında tarihi, coğrafi, sosyolojik ve kültürel olarak bir karşılığı var mıydı?

Volehi ben derinlemesine olarak yaptığım tüm aramalarıma karşılık 20 Eylül'ün Çerkeslerle bir bağlantısını keşfetme şerefine nail olamadım. Ama olsundu, Rusya ve Putin yönetimi 21 Mayısı ve soykırımı unutmamız karşılığında bizlere bir bayram ihsan etmişti; daha ne istiyorduk ki, belamızı mı?

Böylesi bir günün ve bayramın Çerkes dünyasında karşılık bulamayacağını ve unutulacağını, Kaberdey Parlamentosu’nun aldığı bu kararın bir utanç vesikası olarak tarihteki yerini alacağını düşünmüştüm.

20 Eylül Adığe Günü Bayramı’nın nasıl kutlandığını hatırlamıyorum. 2016 yılında da nasıl kutlandığına dair hiçbir fikrim yoktu. Ta ki 19 Ekim 2016 tarihinde Kaffed'in kendi web sitesinde, Kaffed Başkanı Yaşar Aslankaya'ya 2020 yılına kadar Rusya'ya giriş yasağı konulduğu haberini paylaşana kadar. 20 Eylül 2016 tarihinde bir Kaffed Heyeti, DÇB Olağanüstü Kongresi ve Çerkes Günü kutlamalarına katılmak için Nalçık'a gitmişler. Başarılı bir seyahat olmuş, çok önemli kararlar almışlar. Çerkes Günü kültürel etkinliklerine ve kutlamalarına iştirak etmişler.

Ancak dönerken, havaalanında Kaffed Başkanı Yaşar Aslankaya’nın iki saatlik bir alıkonulma ve sorgulama sürecinden sonra, 2020 yılına kadar Rusya'ya giriş yasağı olduğu tebliğ edilerek uçağa bindirilmiş.

Yaşar Aslankaya, herkesle uyumlu, son derece nazik ve düzgün bir biçimde Kaffed Başkanlığını yürüten bir soydaşımızdır. Kendisini sever ve sayarız. Bu olaydan sonra kendisini telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerimizi iletmiş ve olayın nedenleri hakkında fikir teatisinde bulunmuştuk. Ama bir sebep bulamamıştık.

Şimdi makarayı geriye dönük olarak sardığımızda, Yaşar Aslankaya'nın Rusya tarafından affedilmeyecek büyük bir suç işlediğini görüyoruz. Bizim gibi soykırımcı Rusya’nın muhaliflerine ve vicdanının sesine kulak veren Yaşar Aslankaya, 21 Mayıs 2016 tarihinde Kaffed'i Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği önüne götürmüş ve altına benim de imzamı atacağım gayet düzgün bir bildiri okumuştu.

Bu davranışıyla bizim de takdirimizi kazanmış olan Yaşar Aslankaya'nın, Rusya tarafından kalemi kırılmış ve ilk anavatan ziyaretinden sonra 2020 yılına kadar Rusya'ya giriş yasağı olduğu kendisine tebliğ edilerek yolcu edilmiş.

Bu yılki 21 Mayıs etkinliklerinde Yaşar Aslankaya'nın sağduyusunun Kaffed'e hakim olacağını düşünmüştük. Bunun için, ÇERKES-FED ama, fakat, lakin demeden ve hiçbir ön şart öne sürmeden, davet edilmediği halde Kaffed'in 13 Mayıs’ta Kefken'de düzenlediği etkinliğe katıldı. Aynı olgun davranışı samimiyetle Kaffed'den de bekledi.

Ama onlar 21 Mayıs 2016 tarihinde Ankara’nın Rusya Büyükelçiliği önünde açıklama yapınca başlarına gelenden gerekli dersi çıkarmış olmalılar ki, hiç oralı olmamayı tercih ettiler.

Değil Rus Konsolosluğu önüne gelmek, aynı gün Bahçelievler Kafkas Çerkes Derneğine İstanbul Kartal'da etkinlik düzenleterek, Rus Konsolosluğu önüne gelinmesini engellemeye çalıştılar.

Bütün bunların hepsine eyvallah da, açılan bu kurukafa muhabbeti, insanlığın ve Çerkesliğin bittiği yerdir.

Arkadaşlar, saldırdığınız o kurukafaların bir zamanlar gözleri, kaşları, kulakları, saçları vardı. Ve bir gövde üzerinde bulunuyorlardı.

O kafalar, üzerinde bulundukları gövdelerden, General Zass denen alçağın köpekleri tarafından kesilmişti.

Yani o kurukafalar, sizin atalarınıza yapılan zulmü sembolize ediyordu!

Siz atalarınızı katledenlere değil de, atalarınızın hakkını savunmak için bu katliamı hatırlatanlara saldırmaya utanmıyor musunuz?

Siz ne zamandan beri insanlıktan bu kadar çıktınız?


3313 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“ÇERKES TARİHİNİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI-ÇERTAV” İSTANBUL’DA KURULDU - 16/04/2025
Kendi aydınımızı yetiştirebilmek için bir yolculuk başlattık, gayret bizden, destek Çerkes Milleti’nden. Allah utandırmasın.
ÇERKESLERİN ŞEHİR SINAVI ÇOK KÖTÜ GİDİYOR! - 31/03/2025
Öncelikle yapılması gereken şey gençliğe yatırım yapılmasıdır. Gençleri saygısızlıkla suçlayıp toplumdan uzaklaştırmak yerine, onlardan öğreneceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz gerekiyor.
ÇERKES KONFORMİZMİ EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZDIR! - 22/02/2025
Toplumun önüne geçen bu memur takımı, sicillerine bir zarar gelmemesi için toplumu itaat eden, uyumlu hale getiren öncüler oldular. Bu emir alan öncü takımı Çerkesleri Türkiye’de Türk, Rusya’da Rus, Ortadoğu’da Arap yapmanın katalizörü oldular.
ETHEM’İN, GÖNEN BALCI KÖYÜ’NDEN ARAP MAHMUT’A MEKTUBU. - 19/08/2024
Çerkes Diaspora tarihinde Balıkesir’in Gönen ve Manyas Çerkeslerine uygulanmış asimilasyon, inkar ve imha politikaları anlaşılmadan Türkiye Çerkesleri’nin neden bu kadar yoğun bir biçimde yok olduklarını anlamak mümkün değildir.
SÜRGÜNDEKİ ETHEM’İN HATIRATI DOLAYISIYLA TÜRK ORDUSUNA YAZDIĞI BİLDİRİ - 27/07/2024
Bizlere kitaplarda Kurtuluş Savaşı, ya da İstiklal Harbi diye öğretilen şey aslında bir iç savaştır. Bu savaşta Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlılar, verilen iç savaşın yanında bir ayrıntıdan ibarettir.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR-3 - 01/07/2024
Çerkeslerin “Met Çunatuko İzzet” (Bilgin İzzet) dediği Yusuf İzzet Paşa, rafları kitap dolu bir odada Ethem beyi kabul etti. Solgun, halsiz görünüyordu. Heyecanlıydı, kalkarak Ethem beyi karşıladı, —“Memleketi bir felaketten daha kurtardın" dedi.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR – 2 - 14/06/2024
Ticaret basımevini satın alarak kurduğu Yeni Dünya gazetesini başyazarlıkla birlikte Arif Oruç beyin buyruğuna vermişti. Yeni Dünya, sırtını Ethem beyin askeri gücüne, ününe dayayarak komünizmi savunuyordu.
ETHEM’İN BOLŞEVİKLİĞİNE DAİR NOTLAR - 03/06/2024
Ethem Bey’in iyi bir eğitimi olmadığı için onu eleştirenler, onun üstün meziyetlerinin farkında değildirler.
KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi