• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret902909
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.937220.0171
Euro21.410121.4959
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
MARTİN KOÇESOKO ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
01/07/2019

Martin Koçesoko'nun tutuklanmasını protesto için, 20 Haziran 2019 tarihinde İstiklal Caddesi, Odakule arka kapısında toplandığımızda yüz kişi kadardık. Oysa bu eylemin yapılacağı haberi Facebook, tweeter, İnstagram üzerinden binlerce kişiye ulaşmıştı. Ama o gün orada sadece "haksızlık karşısında dilsiz şeytan" olmayı reddeden yüz duyarlı insan vardı.

Onlar, Çerkes Halkının özü ve sönmeyen közü idiler!

Orada toplanan yürekli yüz kişi, hem Rusya'yı, hem de Türkiye'yi tedirgin ediyordu. Türkiye Devleti zahmet edip bizden fazla polis gönderiyor ve bizi A'dan Z'ye kayda alıyordu. Rusya Devleti de ajanlarını gönderip bizi en ince ayrıntısına kadar kayda alıyordu.

Martin Koçesoko, Ruslan Gvaşev, Muammer Canıdemir, Tarık Topçu, Hacıbayram Bolat ve Nazmi Sabancı için de susmuş olan kişi ve kurumlar "sesimizi çıkarırsak anavatanımıza rahat rahat gidemeyiz" gibi son derece saçma ve konformist bir gerekçenin arkasına gizleniyorlar.

"Anavatanımız" dediğimiz yer zaten bizim kontrolümüzde değil. Anavatanımıza gidiyoruz diye gittiğiniz yer uluslararası literatürde Rusya olarak geçiyor. Kuzey Kafkasya'nın Çerkeslerin anavatanı olabilmesi için, oradaki Rusya egemenliğinin sona erdirilmesi ve Rusya'nın, Çerkeslerin iyi komşusu haline getirilmesi gerekmektedir. Bu kurduğumuz cümlenin ne kadar ağır sorumluluklar gerektirdiğinin farkındayız. Ancak tespite doğru yerden başlanmazsa, doğru mücadele yöntemleri geliştirilemez.

"Diaspora Çerkeslerinin ataları, din adamlarının yalanlarına kanıp, halifenin ülkesine gönüllü olarak gittiler, vatanlarını terkettiler" diyor, Rus ve Rusya yardakçısı Çerkes tarihçiler. Sanki yüz yıl savaşıp, Çerkes vatanını işgal edip, sürgün kararını çıkaranlar Ruslar değilmiş gibi yalan söylemeye devam ediyorlar.

Hadi Diaspora Çerkeslerinin vatanlarını terkederek vatandaki haklarını kaybettiler yalanına inandık diyelim. Peki anavatanda yaşayan Çerkeslerin başına gelenlere ne diyeceğiz? Martin Koçesoko ve tüm Çerkes Davasının takipçileri, Rusya tarafından yok edilmesi gereken birer çıbanbaşı olarak görülmekte ve üzerlerine planlar yapılmaktadır.

Çerkesler unutsa da Rusya'nın devlet aklı unutmuyor. Çok büyük güçlüklerle ve uzun sürede işgal ettikleri Çerkes vatanından sürdükleri Çerkes Halkının bir kez direnişe geçtiğinde, geçmişte yaptığı gibi çok şeyler yapabileceğini asla unutmuyor Rusya'nın devlet aklı. Onun için hem anavatanda, hem de Çerkes Diasporalarında her türlü tehdit, şantaj, rüşvet ve manipülasyonları yapıyor ve yapmaya devam edecek.

Türkiye Diasporasında Kemalistlerin yok edemediği Çerkesler, anavatanda da direnmeye devam ediyor. Putin tarafından federal bir devletten, üniter bir devlete dönüştürülmeye çalışılan Rusya, her türlü etnik hareketlenmeyi şiddetle bastırıyor. Sosyalist dönemde halklara tanınan haklar bir bir budanırken, farklı etnisite kültürlerine ayrılan ödenekler de hızla kısılıyor. Rusça zorunlu ders yapılırken, farklı etnisite dilleri de seçmeli ders haline getiriliyor.

Bu koşullar altında etnik ve milli konularda hassasiyetleri olan kişi ve kurumlar, Rus Devletinin istihbarat örgütü FSB'nin özel ilgisine mazhar oluyor. Martin Koçesoko'da tam da Rus istihbarat örgütü FSB'nin ilgi alanı içerisinde özel bir yere sahip bir kişi haline geliyor. Koçeseko'nun kurduğu Xabze Derneği Çerkes Milli bilinçlenmesini yükseltirken, gençleri kötü alışkanlıklardan korumaya çalışıyor ve 21 Mayıs etkinliklerinde aktif rol alıyordu. Ayrıca Martin Koçesoko bir aktivist olmanın ötesinde fikri derinliği olan ve toplumu etkileme potansiyeli olan bir kişilik olarak öne çıkıyor.

İstihbarat birimi elemanları,Koçesoko'nun ailesine giderek,"oğlunuza sahip çıkın,yoksa başına kötü şeyler gelecek" diye tehdit ediyorlar. Çok zaman geçmeden de arabasıyla geçeceği noktada kurulan bir tuzakla, arama yapılıyormuş süsü verilerek aracına uyuşturucu yerleştirilerek tutuklanıyor. Ancak bir suçun bir insana bulaşabilmesinin asgari koşulları vardır. Ömründe sigara ve içki kullanmamış olan Martin Koçesoko'nun uyuşturucu kullanacağına ve bulunduracağına kimse inanmadı. Rusya, Kafkasya ve Çerkes Diasporalarında yükselen itirazlar sonucu Martin Koçesoko'nun tutukluluk hali ev hapsine çevrildi. Ancak ev hapsi de suçsuz olan bir kişi için kabul edilebilir bir şey değildir. Çünkü ev hapsi bir rehin tutma operasyonudur.

Martin Koçesoko gözaltındayken "suçlamaları kabul etti" söylentisini yayarak onu itibarsızlaştırmaya çalışanlara inat, mahkemede son derece tutarlı bir direniş içeren savunma yaparak, toplumsal önderlik yapmaya yakışan bir tutum sergiledi.

Kısacası şerden hayır çıkmıştır. Yerel bir aktivistten, uluslararası tanınırlığı olan bir kahraman yaratmıştır Rusya yönetimi.

Çerkes Halkı, Martin Koçesoko gibi evlatlarına sahip çıkarak haklı direnişini sürdürmeye devam edecektir.



1185 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÇERKESLER DEMOKRASİDEN YANA OLMAYA MECBURDUR! - 23/04/2023
Türkiye’de iç dinamizmle hiç bir şey gerçekleşmemektedir. Her gelişme dışarıdan empoze edilerek gelişmektedir. Türkiye’de de demokrasi yolunda bir gelişme olabilmesi için Avrupa Birliği dışında bir yol görülmemektedir.
ÇERKESLER, NEDEN KİMLİK BİLİNCİNE SAHİP VEKİL ÇIKARAMAZ? - 15/04/2023
Kayseri’de Çerkesleri kaale almayan siyasi partilere verilmiş bir ültimatomdur Mutlu Akkaya’nın adaylığı. Ben de Kayseri’de yaşıyor olsaydım oyumu tabii ki Mutlu Akkaya’ya verirdim.
MEHMET ASLANTUĞ’DAN ÇERKESLER’E VEKİL OLUR MU? - 31/03/2023
Hayır, Aslantuğ’un Çerkeslerin talepleri ile ilgili bir problemi olsaydı yaşadığı şehir olan İstanbul’daki Çerkes kurumlarından birinin olsun kapısını çalardı bugüne kadar.
NUTUK ÜZERİNDEN TARİH OKUMASI, ETHEM VE NAZIM - 24/01/2023
Dünya’nın hiçbir ülkesinde bir askerin yazdığı savaş anıları, o ülke tarihinin temelini oluşturmaz. Neredeyse bütün tarihçiler Mustafa Kemal’in Nutuk’undan yola çıkarak Çerkes Ethem’i hain ilan etme yarışına girerler.
TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ YÜZYILI SONA ERERKEN ÇERKESLER - 24/12/2022
Çerkeslerin savunması gereken çizginin, Demokrasi ve İnsan Hakları savunucuları ile bir arada hak mücadelesi vermeyi öğrenmek gerektiğine inanıyoruz.
AYNI GÜN İKİ MANYAS’LI ÇERKES VEFAT ETTİ - 22/11/2022
Çerkes Halkı kendisine zerre kadar yararı olmamış Çerkes Ünlüler yerine, milletine hizmet etmiş gerçek emekçi kahramanlarıyla övünmeyi de bir gün öğrenecektir elbet.
DÇB VE RUSYA’NIN PAYANDALARI ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? - 22/06/2022
Gelin en kısa zamanda Çerkes Halkından özür dileyin. Bu güne kadar yapmış olduğunuz iyi şeyleri de heba etmiş olmayın.
21 MAYIS’TAN KALAN DEĞERLİ MİRAS… - 25/05/2022
Çerkes Soykırımı ve sürgününün 158. yılı Çerkeslerin hem ideolojik, hem de fiili birlikteliği konusunda önemli adımların atıldığı tarihi bir yıl olarak anılmayı hak edecektir.
ETHEM MESELESİNDE M. KEMAL Mİ YOKSA İNÖNÜ MÜ SUÇLUDUR? - 07/05/2022
İşte bu haksızlığı gidermek istiyorsak, iftira, yalan ve başkalarının emeğinin üzerine çökme anlayışına göre inşa edilmiş Kemalist Tarih anlayışını ideolojik olarak mahkum edebilmenin koşullarını oluşturmalıyız.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi