• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam339
Toplam Ziyaret991457
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ.
20/04/2024

Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.

Ethem tarih sahnesine çıktığı 1919 yılında 33 yaşındadır. İyi bir eğitim almadığı doğrudur. Ancak iyi eğitim aldığı iddia edilen onun dönemindeki paşaların -M.Kemal de dahil- hiç biri onun yoktan var ettiği Kuvayı Seyyare’nin yaptığı işlerin yüzde birini yapamamıştır. Eğer Kuvayı Seyyare yaratılıp düşmanın önünde bir direniş hattı oluşturulup, isyanlar bastırılmasaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet ve Mustafa Kemal de olmazdı. Bunun dışındaki her şey laf-I güzaf ve uydurma tarihtir.

Ethem, iyi bir eğitim almamış olmasına rağmen, askerlik alanında üstün yeteneklere sahiptir. Olayların içerisinde kendini eğitip geliştirmiştir.

Türkiye’nin ilk Bolşevik gazetesi “Yeni Dünya”nın matbaasını kurdurup yayınını sağlamıştır. Sağcılar onu hainliğini katmerleştirmek için komünist de yaparlar. Cemal Kutay onu Turancı yapmıştır. Ve bu yüzden solcular onu ırkçı yapmış ve suçlayacak malzeme çıkarmışlardır. Her asker gibi o da Enver Paşa’ya hayrandı ama hayalleri içerisinde Orta Asya’ya gidip Turan için savaşmak yoktu.

Düzce İsyanı’nda astırdığı Çerkesler için, Batı bölgesi Çerkesleri için lanetlenen bir kişi oldu. Maiyetindeki askerlerin bir çoğunun Çerkes olması ve Çerkesce konuşması nedeniyle bölücü olarak suçlanmamak için askerlerine Çerkesce konuşmayı yasaklamıştı.

Tasfiye edildikten sonra Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyet’ne katılıp bir Çerkes Milliyetçisi olmuştu.

Yayınlayacağımız,1937 yılında Celal Bayar’a yazdığı Mektuptan sonra Kürtçü olarak da suçlanacaktır. Ancak bu talepler olması geren son derece demokratik talepleridir. Ve eninde sonunda Türkiye Cumhuriyeti bu talepleri kabul etmek zorunda kalacaktır.

Çok uzun olan bu mektubun bir bölümünü sadeleştirerek yayınlıyoruz.

***

“Hulesa’i Maruzat,

Muhterem Celal bey efendi hazretleri; benim aciz fikrimce dost olmayanları cesaretlendirmek ve davet demek olan vicdan hürriyetine tahakküm, kardeş unsurların lisanını menetmek (yasaklamak) -bu yolla bu unsurlar Türkleşmez, bilakis benliğini duymuş olur- gibi medeni ve adil olmayan haller, gelecek için zıtlıklar fenalıklar doğurabilecek haksızlıklardan kaçınarak on beş senelik tecrübelerden akıllıca istifade edilerek millet nezdinde itimada şayan istifade bir halde, lehte toplayabilecek bilimce ıslah ve kaybedilenleri telafi ederek büyük olgunluk ve samimiyetle toparlamanız, hem vatanın selameti, hükümet heyetiniz için en doğru bir hizmet ve zamana göre en uygun bir hareket olur kanaatindeyim. Cumhuriyet idaresi kavramı da bunu böyle icap ettirmez mi? Cumhuriyet idaresinin şimdiki beceriksiz ve keyfi sisteminde ısrar edilecek olursa, lüzumsuz oluşabilecek şeylere karşı ne vatanın müdafaası, ne milletin arzu edilen gelişmesi ve rafahı ve ne de Cumhuriyetin ve hatta devletin beka istiklali mümkün olmayacaktır.

Vatan ve milletin selameti namına şu dileklerimi sükunetle yerine getirebilecek mevkide bulunan Reisi Cumhur hazretlerinin şu vaziyet karşısında ne düşündüklerini bilmiyorum. Bilinen bir şey varsa, şahsıma karşı yerine ulaşmayan kuruntulu bir hisle garazkârane mağlubiyeti olması keyfiyetiyledir ki şahsıma: ”Şeytanı affederim de Ethem’i af etmem” diyecek kadar büyüklüğe hiç yakışmayan tabiî olmayan ruh haliyle, zamane dalkavuklarının ve karıştırıcı maceracıların kötü telkinleri ve dedikodularının eseri olduğuna eminim.

Özet olarak yukarıda belirttiğim reformun hayata geçirilmesi arzu edildiği takdirde esas itibari ile bunun tatbikini şöyle düşünüyorum.

1-) Vatanda mühim bir asli unsur olan Kürt kardaşlarımız çok kanlı hatıralarla kolay kolay güvenemeyecek hale getirildikleri için bunlara İngilizlerin makul delaleti ile Arapların Irak Kürdistan’ına verdikleri imtiyaz nisbetinde bir idare vermek. (otonomi)

2-)Türkiye Halkının önemli bir bölümünü teşkil eden diğer kardeş halklara eşit hukuk vermek ve bu arada seçimlerde nisbi temsil hakkını karşılıksız vermek -nitekim Ermeni, Rum ve Yahudi vatandaşlar hakkında kabul edildiği gibi- (Azınlık Hakları).

3-)Kayıtsız şartsız -Çerkez Ethem müstesna olmak üzere- bir genel af ilan ederek dağdaki ve dışardaki muhalefeti, vatandaşları zararlı ve atıl bir halden vatana yararlı olacak bir vaziyette toplamak.

Bu genel af meselesinde şahsımın istisna edilmesini belirtmekten maksadım, yukarıda belirttiğim gibi Reisi Cumhur Hazretlerinin kuruntusuna meydan vermemek içindir. Arzu ederlerse resmen istisna edebilirler. Şayet dost ve düşmana karşı bunun yanlış anlaşılmaya sebep olacağını düşünürlerse, ben şimdiden sizi temin ederim ki, ben ayrı tutulduğumu görmekle iftihar ederek bir müddet daha Aziz vatanımdan uzak kalmayı minnetle kabul ve anlayışla kabul ederim.

Amman-Şarki Ürdün

10.12.1937

İmza

(Sabık)

Kuvayı Tedibiye Umum Kumandanı

Ethem Pşava

Amman-Transjordan”

(Alıntı: Ethem, Şaduman Halıcı, s. 622-623)

***

Mektup buraya aldığımızdan çok daha uzundur. Biz buraya kısa bir bölümünü aldık. Ethem ve Celal Bayar birbirlerini iyi tanımaktadırlar. Ethem, Ege Bölgesinde cephe kurarken, Celal Bayar da eski bir ittihatçı olarak Galip Hoca lakabıyla bölgede bulunmaktadır ve birbirlerini tanımaktadırlar. Celal Bayar Ethem’e gönderilen nasihat heyeti içerisinde bulunuyordu.

Ethem bu mektubu eski tanışıklığımıza dayanarak yazıyorum demiştir. Atatürk İsmet İnönü’yü Dersim Kürtlerine yeterince sert davranmadığı için görevden almış ve yerine Celal Bayar’ı atamıştır.

Ethem’in Kürtler için özerklik, Çerkesler ve diğer halklar için azınlık hakları istediği Celal Bayar Dersim Kürtlerine Atatürk’ün emriyle soykırım uygulamıştır.



353 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
SİYASİ KİMLİĞİ, ÇERKESLİĞİNİN ÖNÜNDE OLANLAR. - 23/03/2024
Tarih, yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla bizleri yargılayacak. Çerkes kimliğinin görünür kılınması ve Çerkes kimlik bilincinin yükselmesi adına, İshak Akbay’a oy vermek tarihsel bir sorumluluktur.
ARTIK ÇERKESLER DE DAMGALARINI VURMAYA BAŞLADI - 05/12/2023
Ankara’dan Saim Tuc, İstanbul’dan Mustafa Bakıcı ve Londra’dan Muhittin İzzet Kandur’u sonsuzluğa uğurladık. Her biri “nev-i şahsına münhasır” dedikleri gibi çok değerli kişiliklerdi. Asla yerleri doldurulamayacak kimselerdir.
YENİ AÇILIMLAR YAPMAK GEREKİYOR - 07/10/2023
Biz de hem repertuarımızı genişletmek, hem de Çerkesce daha geniş kitlelere ulaşmak için, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Pop ve protest müziği parçalarını Çerkesce’ye çevirip Maksıme‘de icra edeceğiz.
ETHEM MESELESİNE ÇERKESLER NASIL BAKMALIDIR? - 12/09/2023
Türk Tarih tezinin temel taşı olan Nutuk’ta Ethem Bey’le ilgili bu ifadeler durduğu sürece Ethem Beyin hainliğinin ortadan kalkması mümkün değildir.
“RUSYA’NIN DOSTLARI DÜŞMANIMIZ, DÜŞMANLARI DOSTUMUZDUR” - 23/07/2023
Kim ki Rusya’nın dostudur, bilin ki Çerkes Halkının düşmanıdır. Bunun Çerkes, Türk, Abhaz, Oset, Çeçen olması fark etmez.
WAGNER, RUSYA’YA AYNA TUTTU - 27/06/2023
Ancak görülen manzara, yirmi beş bin kişilik bir askeri gücün Rusya’yı teslim alma kapasitesinin olduğunu ortaya çıkarmıştır.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi