• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam104
Toplam Ziyaret977175
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Şimdi Çerkes Çalıştayı Zamanı; Şimdi Çalışma ve Mücadele Zamanı
28/12/2011

"Mesele esir düşmekte değil,
Teslim olmamakta bütün mesele."

Çerkesler vatanlarını emsali görülmemiş bir kahramanlıkla savundular.

Düşman kuvvetlerinin karşılaştırılamaz üstünlüğüne rağmen direndiler.
Vatanlarını kaybetmek pahasına teslim olmadılar.
Göç ettikleri Osmanlı'da bütün imkansızlıklara rağmen tutundular.

Var olmak ve varlıklarını geleceğe taşımak davaları olduı. Ülke demokratikleşince de hemen örgütlerini kurdular. Okullarını açıp, alfabelerini hazılayıp, eğitim sistemlerini oluşturdular. Anavatana öğretmenler gönderip oralarda da okullar açtılar.
Ancak Osmanlı son dönemde darbeci ve komitacı İttihat ve Terakki şebekesinin tahakkümüne girdi.
Osmanlının Avrupa'daki toprakları kaybedilince, Anadolu topraklarının muhafazası için müslümanlaştırma ve Türkleştirme operasyonuna girişildi. İlk operasyon da Ermeniler'e yapıldı.

Cumhuriyet döneminde, bu iki kimliği bünyesinde barındırmayan bütün unsurlar hedef tahtası oldu. İttihat ve terakinin B takımı tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti tüm farklılıklar için bir eritme kazanı haline getirildi.
Hiç bir zaman korku nedir bilmemiş olan Çerkesler böyle bir tezgah görmemişlerdi. Zaten tezgahlara kafaları çalışmazdı. Dağınık iskan edilmeleri sebebiyle kurulan tezgahlara karşı birlikte hareket edebilecek durumda da değillerdi.
Her taraftan kuşatılmışlardı.

Dilleri, giysileri, düğünleri, müzikleri yasaklanmıştı.
Onlar haindiler artık.

Aşağılanıyorlar, kendilerini gizliyorlar, kimliklerini inkar ediyorlardı.
Kimlikleri başlarına belaydı çünkü.
Düşünceleri de esir alınmıştı.

***

Türkiye Cumhuriyeti sadece Çerkeslere değil, tüm etnik topluluklara, dini cemaatlere, Alevilere, solcu ve sosyalistlere karşı da aynı acımasızlık içerisindeydi.
Türkiye, sürgünler, katliamlar, darbeler, entrikalar ve çok ağır bedeller ödeyerek bu günlere geldi.
Gerek değişen dünya, gerek Türkiye'de verilen mücadeleler sonucu artık söylenemeyenler söylenir, yapılamayanlar yapılır oldu.
Devlet de dönüştü.

Devlet destekli Kürtçe ve Arapça televizyonlar 24 saat yayın yapıyor.

Aleviler varlıklarını görünür kılıp binlerce Cemevi inşa ettiler.

Romanlarla, Alevilerle çalıştaylar yapılıyor, Kürtlerle müzakere ve savaş birarada yürüyor.
Ancak bu süreçte devlet tarafından görülmeyen kesim Çerkesler oldu.

*** 

Demokratik açılım sürecinde sıranın kendilerine gelmesini bekleyen Çerkesler'de de sabrın sonu geldi.
2011 yılı bu açıdan tarihe geçecek bir yıl oldu.

Çerkesler teslim alınan düşüncelerini özgürleştirdiler. Hak talep etmenin, hakları için mücadele etmenin, haynape (ayıp) olmadığını, onurlu bir yaşam biçimi olduğunu dosta da, düşmana da gösterdiler.
Yıllarca "Yemek yediğin kaba kirletilmez" denilerek hak talepleri bloke edilenler, önlerindeki kabı kaldırıp yere çalarak üzerlerindeki büyüyü bozdular. “Biz alın terimizle üretebildiğimizi yiyoruz. Bize lütfedilen hiç bir şey yok. Haklarımız temel insan haklarıdır, söke söke alacağız” dediler ve ÇHİ öncülüğünde meydanlara çıktılar.
Çerkeslere dair ezberleri, hem devlet nezdinde hem de çerkesler nezdinde bozdular.
12 Mart'ta Ankara Abdi İpekçi'de, 17 Nisan'da İstanbul Kadıköy İskele Meydanı'nda, 1 Mayıs'ta Taksim'deydiler. Çerkeslerin estirdiği rüzgardan rahatsız olan devlet, Eskişehir'de tavır değiştirdi ve karşılarına yasaklarla çıktı.
Ama yılmak yok, mücadele bayrağı her gün daha yükseklere çıkacak.

Hergün mücadelenin ve taleplerin çıtası yükseltilecek.
Çünkü artık Çerkesler'in esir alınan düşüncesi özgürleşti.

Artık mücadeleyi durdurabilmenin mümkünü yok.

Zafer tüm Türkiye halklarıyla birlikte Çerkeslerin de olacak.

***

ÇHİ 25 Aralık 2011 pazar günü, kendisine gönül veren yol arkadaşlarıyla birlikte bir istişare toplantısı düzenledi. Xase geleneğini yeniden ihya etti ve birlikten güç doğar anlayışını hayata geçirdi. Son derece düzeyli bir fikir-öneri paylaşımı oldu.
Bu toplantıdan iki karara tam destek çıktı:

Birincisi devletin yapmadığı Çerkes Çalıştayını ÇHİ'nin düzenlemesi,
İkincisi planlanmakta olan eğitim çalışmalarının devam ettirilmesi.
Eğitim çalışmalarıyla ilgili hukuki prosedürler tamamlanır tamamlanmaz duyurusu yapılacaktır.
Evet, devletin bir çok kesimle yürüttüğü ancak Çerkesler'den esirgediği Çerkes Çalıştayı ÇHİ tarafından gerçekleştirilecektir.
Çerkes Çalıştayı, siyasi partiler, bilim adamları, aydınlar, gazeteciler ve Çerkes toplumunun kanaat önderlerinin katılımıyla Şubat 2012'de gerçekleştirilecektir.
Çalıştaya hazırlık sürecinde Çerkes toplumunun tüm kesimleriyle mutabakat aranacak, tüm kurumlar tek tek ziyaret edilecek ve katılımın sağlanması için gayret gösterilecektir. Toplumda söyleyecek sözü ve birikimi olan tüm kesimlerin taleplerini ortaya koymalarına gayret edilecektir.
Gün taleplerimizi cesaretle ortaya koyma zamanıdır.

Gün sesimizi yükseltme zamanıdır.

Gün birlik olma zamanıdır.

Ha marje.



2753 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ARTIK ÇERKESLER DE DAMGALARINI VURMAYA BAŞLADI - 05/12/2023
Ankara’dan Saim Tuc, İstanbul’dan Mustafa Bakıcı ve Londra’dan Muhittin İzzet Kandur’u sonsuzluğa uğurladık. Her biri “nev-i şahsına münhasır” dedikleri gibi çok değerli kişiliklerdi. Asla yerleri doldurulamayacak kimselerdir.
YENİ AÇILIMLAR YAPMAK GEREKİYOR - 07/10/2023
Biz de hem repertuarımızı genişletmek, hem de Çerkesce daha geniş kitlelere ulaşmak için, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Pop ve protest müziği parçalarını Çerkesce’ye çevirip Maksıme‘de icra edeceğiz.
ETHEM MESELESİNE ÇERKESLER NASIL BAKMALIDIR? - 12/09/2023
Türk Tarih tezinin temel taşı olan Nutuk’ta Ethem Bey’le ilgili bu ifadeler durduğu sürece Ethem Beyin hainliğinin ortadan kalkması mümkün değildir.
“RUSYA’NIN DOSTLARI DÜŞMANIMIZ, DÜŞMANLARI DOSTUMUZDUR” - 23/07/2023
Kim ki Rusya’nın dostudur, bilin ki Çerkes Halkının düşmanıdır. Bunun Çerkes, Türk, Abhaz, Oset, Çeçen olması fark etmez.
WAGNER, RUSYA’YA AYNA TUTTU - 27/06/2023
Ancak görülen manzara, yirmi beş bin kişilik bir askeri gücün Rusya’yı teslim alma kapasitesinin olduğunu ortaya çıkarmıştır.
ÇERKESLER DEMOKRASİDEN YANA OLMAYA MECBURDUR! - 23/04/2023
Türkiye’de iç dinamizmle hiç bir şey gerçekleşmemektedir. Her gelişme dışarıdan empoze edilerek gelişmektedir. Türkiye’de de demokrasi yolunda bir gelişme olabilmesi için Avrupa Birliği dışında bir yol görülmemektedir.
ÇERKESLER, NEDEN KİMLİK BİLİNCİNE SAHİP VEKİL ÇIKARAMAZ? - 15/04/2023
Kayseri’de Çerkesleri kaale almayan siyasi partilere verilmiş bir ültimatomdur Mutlu Akkaya’nın adaylığı. Ben de Kayseri’de yaşıyor olsaydım oyumu tabii ki Mutlu Akkaya’ya verirdim.
MEHMET ASLANTUĞ’DAN ÇERKESLER’E VEKİL OLUR MU? - 31/03/2023
Hayır, Aslantuğ’un Çerkeslerin talepleri ile ilgili bir problemi olsaydı yaşadığı şehir olan İstanbul’daki Çerkes kurumlarından birinin olsun kapısını çalardı bugüne kadar.
NUTUK ÜZERİNDEN TARİH OKUMASI, ETHEM VE NAZIM - 24/01/2023
Dünya’nın hiçbir ülkesinde bir askerin yazdığı savaş anıları, o ülke tarihinin temelini oluşturmaz. Neredeyse bütün tarihçiler Mustafa Kemal’in Nutuk’undan yola çıkarak Çerkes Ethem’i hain ilan etme yarışına girerler.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi