• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam122
Toplam Ziyaret977193
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
RUSYA VE TÜRKİYE, ÇERKESLER ÜZERİNDEN KILIÇLARINI ÇEKTİ.
02/06/2021

21 Mayıs Çerkes dünyasının unutamayacağı ve unutturamayacağı bir gün olarak derin bir biçimde hafızalara kazınmaya devam ediyor. Çerkes aktivistlerin 15 yıla yaklaşan bir süredir ısrarla meydanlara çıkarak Çerkes Soykırımını görünür kılma çabaları bunda son derece etkili oldu. Verilen emekler, sarfedilen çabalar kesinlikle boşa gitmiyor, her geçen gün karşılık buluyor.

Bu yıl Türkiye’de siyasi parti, STK, sendika ve belediye başkanlarının 21 Mayıs için gösterdikleri duyarlılık en üst seviyeye ulaştı. Yapılan açıklamaları sayamayacak durumdayız. Duyarlılık gösteren herkese minnettarız.

18 Mayıs 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Tatar ve Çerkes sürgün ve soykırımları ile ilgili sorulan soruya özetle, 18 Mayıs 1944 ve 21 Mayıs 1864 tarihlerinde Rusya tarafından vatanlarından sürülen Tatarların ve Çerkeslerin büyük acılar çektiklerini, vatanlarına hasret kaldıklarını,  ve hayatını kaybedenlerin hatırası önünde eğildiğini” belirtmiştir.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsu Maria Zakharova 21 Mayıs 2021 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, kendisine Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün yaptığı Tatar ve Çerkes sürgün ve soykırımları ile ilgili değerlendirmesi sorulması üzerine şunları söyledi:

“Bu tür açıklamaları siyasallaştırılmış ve çatışmacı bir söylem olarak görüyoruz. Ankara’nın tarihi olayların yorumunu yakıcı amaçlarla kullanması, kendi siyasi hırslarına alet etmek için kullanma girişimleri üzüntü vericidir bu durum her yıl devam etmektedir. 19 ve 20. yüzyılların zorlu olaylarıyla ilgili spekülatif ifadelerin ne akademik tarih yazımı ile ne de Kırım Cumhuriyeti ve Kuzey Kafkasya’daki durumla ilgisi yoktur.

Etnik, dilsel ve dini meselelerde çözümsüz sorunları olan Türkiye’nin etnik azınlıkların haklarının savunucusu durumuna soyunması şüphelidir. Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin etnik kökenlerini gizlemek zorunda kalmaları ve genellikle  anadillerinin yasaklanması çok uzak olmayan bir geçmişte yaşandı.

Ancak Sergey Viktoroviç Lavrov’un dediği gibi bizler kibar insanlarız ve elbette Türkiye’nin kendi sorunlarını elbette kendi yükümlülüklerine dayanarak çözmesi gerektiğine inanıyoruz, ancak bu söylem devam ederse, Türkiye’deki benzer sorunlara dikkat çekmemiz gerekecek. Bunu yapmak istemedik. Umarım Türkiye Dışişleri Bakanlığı bizi dikkate alır.

Türk Politikacıların, etnik faktörü, öncelikle etnik gurupların çıkarlarına zarar veren jeopolitik oyunun bir aracı olarak kullanmaktan vazgeçmeleri zamanının geldiğine inanıyoruz. Ankara ile ortaklaşa çaba harcayarak etkileşim kurabileceğimiz bir çok alan var.”

Evet, Nasreddin Hocanın dediği gibi her iki tarafa dönerek sen de haklısın, sen de haklısın diyeceğiz. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Rusya’yı soykırımcı ve sürgüncü olarak suçlarken, Rusya Dışişleri Bakanlığı da sen de Çerkeslere Kültürel soykırım yaptın diyerek Türkiye’yi suçlamıştır. Rusya, eğer bu meseleleri kaşırsan benim elimde Türkiye ile ilgili açacağım çok dosya var diyerek Türkiye’ye “akıllı ol” mesajı vermiştir. Bu restleşme sonucu gerçeklerin altının çizilmiş olmasını bir kazanç olarak görmemiz gerekiyor.

***

22.5.2021 tarihinde YÖK Başkanı Prof. Yekta Saraç Tweeter heabından yaptığı açıklamada “Yeni YÖK olarak, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçları araştırmak üzere, ”Uluslararası Soykırım ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçları Araştırma Enstitüsü“ adıyla bir üniversitemizin bünyesinde enstitü kurulmasına yönelik bir çalışma başlattık” diyerek, Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına bir destek mesajı göndermiştir adeta.

Öyle görünüyor ki Türkiye ve Rusya her geçen kötüleşen ilişkileri ve her alandaki karşılaşmalarını ve kapışmalarını etnik meseleler üzerinden de sürdürecekler. Rusya, Kürt ve Ermeni meselesinde Türkiye’nin aleyhinde olabilecek her türlü denklemin içinde yer alırken, Türkiye dut yemiş bülbül gibi susuyordu. Bakalım Türkiye Çerkes ve Tatar meselesinde kuyruğu dik mi tutacak, yoksa en küçük bir ekonomik taviz karşılığında sinecek mi? Hep birlikte göreceğiz.

***

Bize gelince, Çerkes Soykırımı için kim bir adım atarsa onunla çalışırız. Gürcistan’ın Çerkes soykırımını tanıdığında nasıl birlikte hareket etmişsek, Türkiye’nin kuracağı Soykırım Araştırma Enstitüsü’nün yanında ve içinde oluruz.

YÖK’ün enstitüyü hangi üniversitede kuracağını açıklamasından sonra, bu enstitüye ilk başvuruyu yapmak üzere sırada beklediğimizi belirtmek istiyorum.



1132 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ARTIK ÇERKESLER DE DAMGALARINI VURMAYA BAŞLADI - 05/12/2023
Ankara’dan Saim Tuc, İstanbul’dan Mustafa Bakıcı ve Londra’dan Muhittin İzzet Kandur’u sonsuzluğa uğurladık. Her biri “nev-i şahsına münhasır” dedikleri gibi çok değerli kişiliklerdi. Asla yerleri doldurulamayacak kimselerdir.
YENİ AÇILIMLAR YAPMAK GEREKİYOR - 07/10/2023
Biz de hem repertuarımızı genişletmek, hem de Çerkesce daha geniş kitlelere ulaşmak için, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Pop ve protest müziği parçalarını Çerkesce’ye çevirip Maksıme‘de icra edeceğiz.
ETHEM MESELESİNE ÇERKESLER NASIL BAKMALIDIR? - 12/09/2023
Türk Tarih tezinin temel taşı olan Nutuk’ta Ethem Bey’le ilgili bu ifadeler durduğu sürece Ethem Beyin hainliğinin ortadan kalkması mümkün değildir.
“RUSYA’NIN DOSTLARI DÜŞMANIMIZ, DÜŞMANLARI DOSTUMUZDUR” - 23/07/2023
Kim ki Rusya’nın dostudur, bilin ki Çerkes Halkının düşmanıdır. Bunun Çerkes, Türk, Abhaz, Oset, Çeçen olması fark etmez.
WAGNER, RUSYA’YA AYNA TUTTU - 27/06/2023
Ancak görülen manzara, yirmi beş bin kişilik bir askeri gücün Rusya’yı teslim alma kapasitesinin olduğunu ortaya çıkarmıştır.
ÇERKESLER DEMOKRASİDEN YANA OLMAYA MECBURDUR! - 23/04/2023
Türkiye’de iç dinamizmle hiç bir şey gerçekleşmemektedir. Her gelişme dışarıdan empoze edilerek gelişmektedir. Türkiye’de de demokrasi yolunda bir gelişme olabilmesi için Avrupa Birliği dışında bir yol görülmemektedir.
ÇERKESLER, NEDEN KİMLİK BİLİNCİNE SAHİP VEKİL ÇIKARAMAZ? - 15/04/2023
Kayseri’de Çerkesleri kaale almayan siyasi partilere verilmiş bir ültimatomdur Mutlu Akkaya’nın adaylığı. Ben de Kayseri’de yaşıyor olsaydım oyumu tabii ki Mutlu Akkaya’ya verirdim.
MEHMET ASLANTUĞ’DAN ÇERKESLER’E VEKİL OLUR MU? - 31/03/2023
Hayır, Aslantuğ’un Çerkeslerin talepleri ile ilgili bir problemi olsaydı yaşadığı şehir olan İstanbul’daki Çerkes kurumlarından birinin olsun kapısını çalardı bugüne kadar.
NUTUK ÜZERİNDEN TARİH OKUMASI, ETHEM VE NAZIM - 24/01/2023
Dünya’nın hiçbir ülkesinde bir askerin yazdığı savaş anıları, o ülke tarihinin temelini oluşturmaz. Neredeyse bütün tarihçiler Mustafa Kemal’in Nutuk’undan yola çıkarak Çerkes Ethem’i hain ilan etme yarışına girerler.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi