• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam175
Toplam Ziyaret884580
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.139819.2165
Euro20.830420.9138
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
DİASPORA ÇERKES MÜZİĞİNDE YENİ ARAYIŞLAR
16/01/2022

Sevgili Okuyucularım,

Muhafaza edilmeye çalışılan herşey eksilir, bozulur ve kullanılamaz hale gelir.

Yiyeceği uzun süre koruyabilmek için tuzlayarak, turşu konserve yaparsınız, şekerleyerek reçel yapabilirsiniz. Aynı şekilde sütü tuzlayarak ve mayalayarak peynir yaparak ömrünü uzatabilirsiniz. Ama hepsinin bir kullanma zamanı vardır, kullanma zamanını geçirirseniz bozulurlar ve kullanamazsınız.

 

Yine giyecekleri bir dolaba kaldırıp uzun süre saklamaya kalksanız bile fayda etmez. Onları naftalinlemeniz bile güvelenmekten kurtaramaz. Oysa onları güvelenmekten koruyacak olan insan tenidir. Yani yaşamın içinde olmalarıdır.
Yine eski binaları da istediğiniz kadar sarıp sarmalayın. Onları çürümekten ve yıkılmaktan kurtaramazsınız. Oysa onları içinde insan nefesinin olduğu yaşayan binalar haline getirirseniz gelecek nesillere aktarabilirsiniz. Tabi restorasyon ve deprem güçlendirme çalışmalarını da yapmak şartıyla.
İnsan neslinin yarattığı herşeyi “Kültür “olarak nitelendiriyoruz. Halkların yarattığı diller, kültürler, tatlar, sesler, müzikler, tatlar, danslar, ürettikleri ekonomileri, yarattıkları, inançları, yaşam biçimleri, ahlakları, karakterleri yani insana dair her şey kültürdür.
Ancak ülkemizdeki tek tipleştirici İslam soslu ırkçı ideoloji, farklı etnisitelere ait kültürleri düşman olarak görüyor. Ülkemizin zenginliği olan farklı kültürleri yok etmek için devlet sopasını ve gücünü sürekli olarak kullanıyor. İnsanlık mirası olan farklı kültürleri yok etmek için onlara saldırmak en büyük ınsanlık suçudur.

 

***

Bütün farklı kültürlere karşı yapılan saldırılardan Çerkesler de nasibini aldı. Çok şey kaybettirdiler bize. Ama dilimizden, kültürümüzden, şarkılarımızdan çok şey eksilmiş olsa da, her şeye inat dimdik ayaktayız.

Dilin  yasaklanması, baskı görmesi, cezalandırılması dilin ürettiği sanat eserlerinin de üretimini engellediği gibi mevcut olanların da yok olmasını beraberinde getirmiştir. Bu tahribattan en büyük hasarı Çerkes şarkıları almıştır. Binlerce Çerkes Şarkısı, ırkçı asimilasyoncuların saldırıları sonucu bu topraklarda yok oldu.

Oysa “Şarkılar dilin bayrağıdır”. Hiç bilmediğimiz dillerde şarkıları dinler, onları severiz. Halklar birbirleriyle şarkılar üzerinden iletişim kurarlar. Örneğin ülkemizde rahmetli Kazım Koyuncu “Dido Nana” şarkısını söyleyinceye kadar Lazca diye bir dil olduğunu bilmiyorlardı. Lazcayı “Celeyirum, cideyurum”dan ibaret sanıyorlardı. Rahmetli Kazım Koyuncu’nun Lazcanın bilinmesinde ve Laz kimlik bilincinin oluşmasında tarif edilemeyecek kadar büyük katkısı vardır.

Ayrıca şarkılar da bir insanlık mirasıdır. Her şarkı insanlığa bir armağandır. Bir dilde söylenmiş bir şarkı bir çok dile çevirilerek seslendirilmektedir. Bu sayede halklar arasında gönül köprüleri kurulmakta, şarkılar evrensel boyutlara ulaşmaktadırlar.

Türk Pop Müziği 1970’li yıllarda, Fransızca ve diğer dillerden çevrilen şarkılarla yaratılmıştır. Arabesk hayatımıza Arapça şarkıların Türkçe’ye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Türkçe şarkıların Yunan diline çevrilmesiyle “Rembetiko” adı verilen yeni bir müzik türü yaratılmıştır.

Bizler de İstanbul Maltepe’de, Maltepe Çerkes Derneği bünyesinde “Maksıme Kültür Merkezi”ni oluşturduk.Maksıme Kültür Merkezi Çerkes Şarkılarını ihya etmeyi, diriltmeyi ve diğer halklara tanıtmayı  hedef olarak önüne koymuştur. Bu anlamda Çerkes yemekleri ve Maksıme eşliğinde size Çerkesce şarkılar dinletecektir. Maksıme’de, şarkılarımız da ticari anlamda bir yarışa girecektir. Çünkü çağımız ticari anlamda yarışamayan ürünlerin ve kültürlerin ayakta kalma şansının olmadığını gösteriyor.

Ayrıca yeni besteler, yeni derlemeler, yeni sesler, yeni denemelere de açık bir sahne oluşturduk. Bu anlamda Türkçe’den Çerkesce’ye çevirdiğimiz şarkıları da canlı performanslarla sizlere izleteceğiz. Tabii ki bizi eleştirme halkına sahipsiniz. Ama öncelikli görevinizin destek olmak ve teşvik etmek olduğunu hatırlatmak isterim. Eleştiri en kolay olan şey, yapmak ise zor olan şeydir. Biz zor olana, yani yapmaya ihya etmeye, geliştirmeye ve kültürümüzü zenginleştirmeye talibiz.

Meyveli ağacın taşlandığını biliyoruz. Biz Çerkes kültür meyvelerini vermeye devam edeceğiz. Taşlansak da, takdir edilsek de inandığımız yolda devam edeceğiz.

Herkese sevgi ve selamlar.

Maksıme Kültür Merkezi

İrtibat Tel: 0532 - 425 08 91



942 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MEHMET ASLANTUĞ’DAN ÇERKESLER’E VEKİL OLUR MU? - 31/03/2023
Hayır, Aslantuğ’un Çerkeslerin talepleri ile ilgili bir problemi olsaydı yaşadığı şehir olan İstanbul’daki Çerkes kurumlarından birinin olsun kapısını çalardı bugüne kadar.
NUTUK ÜZERİNDEN TARİH OKUMASI, ETHEM VE NAZIM - 24/01/2023
Dünya’nın hiçbir ülkesinde bir askerin yazdığı savaş anıları, o ülke tarihinin temelini oluşturmaz. Neredeyse bütün tarihçiler Mustafa Kemal’in Nutuk’undan yola çıkarak Çerkes Ethem’i hain ilan etme yarışına girerler.
TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ YÜZYILI SONA ERERKEN ÇERKESLER - 24/12/2022
Çerkeslerin savunması gereken çizginin, Demokrasi ve İnsan Hakları savunucuları ile bir arada hak mücadelesi vermeyi öğrenmek gerektiğine inanıyoruz.
AYNI GÜN İKİ MANYAS’LI ÇERKES VEFAT ETTİ - 22/11/2022
Çerkes Halkı kendisine zerre kadar yararı olmamış Çerkes Ünlüler yerine, milletine hizmet etmiş gerçek emekçi kahramanlarıyla övünmeyi de bir gün öğrenecektir elbet.
DÇB VE RUSYA’NIN PAYANDALARI ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? - 22/06/2022
Gelin en kısa zamanda Çerkes Halkından özür dileyin. Bu güne kadar yapmış olduğunuz iyi şeyleri de heba etmiş olmayın.
21 MAYIS’TAN KALAN DEĞERLİ MİRAS… - 25/05/2022
Çerkes Soykırımı ve sürgününün 158. yılı Çerkeslerin hem ideolojik, hem de fiili birlikteliği konusunda önemli adımların atıldığı tarihi bir yıl olarak anılmayı hak edecektir.
ETHEM MESELESİNDE M. KEMAL Mİ YOKSA İNÖNÜ MÜ SUÇLUDUR? - 07/05/2022
İşte bu haksızlığı gidermek istiyorsak, iftira, yalan ve başkalarının emeğinin üzerine çökme anlayışına göre inşa edilmiş Kemalist Tarih anlayışını ideolojik olarak mahkum edebilmenin koşullarını oluşturmalıyız.
BİZ, SİZİ ÇOK İYİ TANIYORUZ - 22/04/2022
Onlar Çerkeslerin hak arama mitinglerine de karşı çıkmışlardı, Onlar Çerkesce Televizyon istenmesine de karşı çıkmışlardı, Onlar 21 Mayıslarda muhatabın karşısına çıkanlara da karşı çıkmışlardı,
ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI - 21/02/2022
Çerkes Soykırım Enstitüsü’nü inşa edip, Çerkes Soykırımı, sürgünü tarihi konularını araştıracak doktora, yüksek lisans ve doçentlik bursları vererek bilim dünyasının meselemize ilgisini sağlamak ve kendi bilim insanlarımızı yetiştirmektir.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi