• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam294
Toplam Ziyaret884699
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.139819.2165
Euro20.830420.9138
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
Yollar Teke İnerken…
28/05/2012

Çerkes toplumundaki hareketliliği takip etmekte zorlanmaya başladık.

Neredeyse her gün Türkiye’den veya dünyanın herhangi bir yerinden Çerkeslerle ilgili bir etkinlik haberi alıyoruz.

Bu son derece  sevindirici ve olumlu bir gelişme.
Yıllar yılı birlikte yaşadığı toplumlardan kendini izole ederek varlığını sürdürebileceğini zannetmişti Çerkesler. Veya öyle zannettirilmişti.

Ancak gelinen nokta belli: Yok olmanın son dönemeci…

***

Çerkesler, geçmişte verilen Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesine maalesef etnik kimliklerinden soyunarak müdahil oldular. Onun için demokrasi cephesine yaptıkları katkı pek görünür değildir.

Ama devlet bürokrasisinde ve sağ cenahta yer alan Çerkesler böyle olmadı. Onlar Çerkesliklerini öne çıkarmasalar dahi birileri tarafından Çerkes oldukları hep fısıldandı ve “devlete sadakat “noktasında topluma zımnen örnek gösterildiler.

Bu devletten yana görünümleri sebebiyledir ki Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki engellerden biri olarak algılandı hep bazı çevreler tarafından Çerkesler.
***

Bürokraside, askeriyede, poliste ve istihbarat birimlerinde bir yerlere gelip topluma sürekli “devlete sadakati” empoze eden bu bizden kişilerin aslında toplumu kontrol etmekle görevli oldukları ve Çerkesler’in kendi değerlerini koruyarak bir toplumsal dönüşüm yaşamasını engelledikleri artık daha bir ortaya çıkmıştır.

Çerkesler, sürgün ve soykırım için Kefken’de anıt mezar yapmaya çalışırken onlar buna karşıydılar.
Salacak’ta denize karanfil atılmasına da karşı çıktılar,
Şimdi Rus Konsolosluğunun önüne gidilmesine de karşı çıkıyorlar.
Ancak bu kişilerin empoze ettikleri tavır ve ördükleri korku duvarı bu yıl yerle bir oldu.
Çerkesler artık korkuyu yendi.
Sokakları tanıdı ve hak istemeyi öğrendi.

Artık hiçbir güç önlerinde duramaz.
Her 21 mayısta biraz daha büyüyen kalabalıklarla, daha fazla yerde ortaya çıkıyor ve muhataplarının yüreğine korku salıyorlar.
Gittikçe, Türkiye için “24 Nisan” neyi ifade ediyorsa, Rusya için de “21 Mayıs” aynı anlamı kazanıyor.

Nitekim her yıl biraz daha büyüyen Taksim ve Rus Konsolosluğu önündeki eylemler bu yıl zirve yaptı. Oluşturduğu heyecanla umutları arttırdı.
Gerçek muhatap Rusya’nın kapısına giderek, işlediği cürümü yüzüne haykıran, hesap soran ve toplumsal haklarının peşine düşen herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
***
Ben bu 21 Mayıs’ta yeni inşa edilen Çerkes Soykırımı Anıtı’nın açılışı için arkadaşlarımla birlikte Gürcistan’ın Anaklia şehrinde idim.
Çerkes diasporasının tüm bileşenleri Anaklia’da yekvücut olup, soykırım heykelini açtılar.
Türkiye’den, Suriye’den, Ürdün’den, İsrail’den, Amerika’dan, Avrupa’dan ve anavatandan gelen Çerkes halkının yürekli evlatları tüm manüplasyonları ve tehditleri aşıp bir araya gelebileceklerini gösterdiler. Uluslararası bir sorun olan “Çerkes meselesi” için uluslararası bir irade ortaya koydular.
Gürcistan devleti, Çerkes Soykırımını tanıyan ve soykırım anıtı açan ilk ülke olma payesini kazandı.

Bu Çerkesler için “elde var bir” demektir.

Şimdi, Çerkes halkının yiğit evlatlarına, bu “elde var bir”e yeni ilaveler yapmak için Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelerin parlamentoları nezdinde yoğun bir çalışma yapmak düşüyor.

***

Çerkes halkı için siyasi mücadele dışında bir yol olmadığı da net bir şekilde ortaya çıkmış, yollar teke inmiştir.
Şimdi sıra, Çerkes Halkının yaptırım gücü olan uluslararası siyasi çatı örgütünü kurmaya gelmiştir.

Bu konuda kendini taraf ve sorumlu gören herkese çağrı yapıyor, böyle bir  yapının oluşturulması için harekete geçmeye davet ediyorum.

Vites, araba ideal hıza ulaştığında değiştirilir.

Şimdi tam zamanı.



4081 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MEHMET ASLANTUĞ’DAN ÇERKESLER’E VEKİL OLUR MU? - 31/03/2023
Hayır, Aslantuğ’un Çerkeslerin talepleri ile ilgili bir problemi olsaydı yaşadığı şehir olan İstanbul’daki Çerkes kurumlarından birinin olsun kapısını çalardı bugüne kadar.
NUTUK ÜZERİNDEN TARİH OKUMASI, ETHEM VE NAZIM - 24/01/2023
Dünya’nın hiçbir ülkesinde bir askerin yazdığı savaş anıları, o ülke tarihinin temelini oluşturmaz. Neredeyse bütün tarihçiler Mustafa Kemal’in Nutuk’undan yola çıkarak Çerkes Ethem’i hain ilan etme yarışına girerler.
TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ YÜZYILI SONA ERERKEN ÇERKESLER - 24/12/2022
Çerkeslerin savunması gereken çizginin, Demokrasi ve İnsan Hakları savunucuları ile bir arada hak mücadelesi vermeyi öğrenmek gerektiğine inanıyoruz.
AYNI GÜN İKİ MANYAS’LI ÇERKES VEFAT ETTİ - 22/11/2022
Çerkes Halkı kendisine zerre kadar yararı olmamış Çerkes Ünlüler yerine, milletine hizmet etmiş gerçek emekçi kahramanlarıyla övünmeyi de bir gün öğrenecektir elbet.
DÇB VE RUSYA’NIN PAYANDALARI ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? - 22/06/2022
Gelin en kısa zamanda Çerkes Halkından özür dileyin. Bu güne kadar yapmış olduğunuz iyi şeyleri de heba etmiş olmayın.
21 MAYIS’TAN KALAN DEĞERLİ MİRAS… - 25/05/2022
Çerkes Soykırımı ve sürgününün 158. yılı Çerkeslerin hem ideolojik, hem de fiili birlikteliği konusunda önemli adımların atıldığı tarihi bir yıl olarak anılmayı hak edecektir.
ETHEM MESELESİNDE M. KEMAL Mİ YOKSA İNÖNÜ MÜ SUÇLUDUR? - 07/05/2022
İşte bu haksızlığı gidermek istiyorsak, iftira, yalan ve başkalarının emeğinin üzerine çökme anlayışına göre inşa edilmiş Kemalist Tarih anlayışını ideolojik olarak mahkum edebilmenin koşullarını oluşturmalıyız.
BİZ, SİZİ ÇOK İYİ TANIYORUZ - 22/04/2022
Onlar Çerkeslerin hak arama mitinglerine de karşı çıkmışlardı, Onlar Çerkesce Televizyon istenmesine de karşı çıkmışlardı, Onlar 21 Mayıslarda muhatabın karşısına çıkanlara da karşı çıkmışlardı,
ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI - 21/02/2022
Çerkes Soykırım Enstitüsü’nü inşa edip, Çerkes Soykırımı, sürgünü tarihi konularını araştıracak doktora, yüksek lisans ve doçentlik bursları vererek bilim dünyasının meselemize ilgisini sağlamak ve kendi bilim insanlarımızı yetiştirmektir.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi