• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam221
Toplam Ziyaret988482
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
“Ancak Ruhu Olan Halklar Karanlık Zamanları Atlatabilirler”
30/09/2012

Yazımızın başlığı Ermenilerin ulusal şairi Silva Gabudikyan’a ait.
Yazar Ece Temelkuran’ın "Ağrının Derinliği" kitabına verdiği söyleşi sırasında
sarfetmiş büyük şair Gabudikyan "Ancak ruhu olan halklar karanlık zamanları atlatabilirler" sözünü.
Yokoluş girdabına itilen, insanlığın gördüğü en kanlı soykırımlardan birine tabi tutulan, yüzelli yıllık diyaspora döneminde en karanlık zamanlarını yaşayan Çerkes Halkının acaba bir ruhu var mıdır ?
Bana göre Çerkes halkının bir ruhu yok maalesef.
Ruhu ve bilinci olan halklar kendi varlıklarını yaşatmanın kavgasına öncelik veriyorlar. Başka halkların uşaklığının yarışına girmiyorlar.
En karanlık dönemini yaşayan sürgündeki Çerkes Halkının kendi adına ve başkaları adına yaptıklarına kısa bir projeksiyon tutalım.
***
Kaybedilen anavatan savunmasından sonra Çerkesler gemilerle Samsun ve Trabzon ile Karadeniz’in Balkan sahillerine çıkarıldılar. Balkanlara yerleştirilen Çerkesler Hıristiyan ahaliyi rahatsız etmiş, yaşanan çatışmalarda Osmanlıdan yana taraf olmuştur. Bunun üzerine 1879 Berlin antlaşmasına konan bir madde ile onbeş yıl içinde tekrar sürgüne tabi tutulmuşlardır.
Varlığını sürdürebilme ruhu ve öngörüsü olsaydı Çerkeslerin büyük bir çoğunluğu Türkiye, Ürdün, Suriye, Irak ve İsrail’de yaşamak yerine Balkanlar’da ve Avrupa’da yaşıyor olacaklardı.
Osmanlı’nın ve Türkiye’nin her savaşında kanını ve canını ortaya koymaktan asla geri durmamıştır Çerkes Halkı. Balkan savaşlarında, Trablusgarp’ta,
Sarıkamış’ta,Yemen’de, Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında… Mesele başkalarına hizmet etmek olunca ön safları kimseye kaptırmıyoruz maşaallah. Ama sıra Çerkeslerin ulusal çıkarlarını savunup dile getirmeye gelince, Çerkeslerin kahramanlıklarından, asaletinden bahsedenler fareler gibi kaçacak delik arıyorlar.
Çerkeslerin yüzelli yıllık diyaspora tarihinde ortaya koyabildikleri tek birikimleri dernekleri. Asla önemsiz görmüyor ve küçümsemiyorum. Yapılan çalışmaları son derece değerli buluyorum ve emekçilerine saygı duyuyorum. Ama derneklerimizle yapabildiklerimiz ortada. Dernek duvarlarına hapsedilmiş olarak oynaya oynaya yok oluşumuzu alkışlıyoruz. Çerkes Halkının ancak binde birini çalışmalara katabiliyoruz. Ve boş avunmalarla zaman kaybediyoruz.
Çerkes meselesinin siyasallaştırılıp meydanlara taşınması, görünür kılınmasını engelleme ve karalama konusundaki en etkili çalışmalar da derneklerimizce  yapıldı.
Yüzelli yıllık diyaspora tarihinde Çerkesler ilk defa meydanlara çıkıp kendileri için birşey istediler. Bu isteklerin ortaya konmasını engellemek için her türlü dalavere, yalan ve psikolojik savaşı yürütenler hala bu toplumda itibarlı kişiler olarak dolaşabiliyorlarsa o toplumun ruhu yok demektir. Ve yaşadığımız bu karanlık dönemi zor atlatacağa benzeriz.
Bir halkın yeniden ruh bulabilmesi ve kendine olan güvenini kazanabilmesi ancak mücadele ve eylemlilikle olabilir. ÇHİ nin planladığı “her ayın 21'i,saat 21.00” periyodik eylemleri de enerjinin arttırılması, ruhun canlandırılması ve bilincin yükseltilmesi için ortaya konmuş eylemlerdir.
Bu eylemlere de burun kıvıranlar gerekçe olarak "efendim halkın enerjisini tükenir" diyorlar.
Halbuki enerji ve güç çalıştıkça artan bir şeydir. Nasıl ki bir sporcu daha çok çalışırsa gücünü ve enerjisini arttırıp hedefini yakalar, halklar da daha fazla mücadele ile hedeflerini biraz daha yakınlaştırırlar.
Yine şişkin egolar "karar aşamasında bulunmadığımız eylemlere katılmayız" diyerek tembelliğin ve kıvırmanın kılıfını hazırlıyorlar.

21 Eylül tarihinde gerçekleştirdiğimiz ilk eylemimiz hedefini bulmuştur. Kremlin’in ve Ankaranın duvarları sesimizi duymuştur ve duymaya devam edecektir.
Yine 21 Ekim’de Galatasaray Lisesi önünde toplanıp Rus Konsolosluğuna yürüyeceğiz.
Çerkes Halkının yürekli evlatlarını,
Maraton koşucularını,
Çerkes Halkının sevdalılarını,
Ve Çerkes Halkının dostlarını
21 Ekimde Galatasaray Lisesi önüne bekliyoruz.
Yeni bir ruh,
Yeni bir bilinç yaratmak için !



4461 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
SİYASİ KİMLİĞİ, ÇERKESLİĞİNİN ÖNÜNDE OLANLAR. - 23/03/2024
Tarih, yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla bizleri yargılayacak. Çerkes kimliğinin görünür kılınması ve Çerkes kimlik bilincinin yükselmesi adına, İshak Akbay’a oy vermek tarihsel bir sorumluluktur.
ARTIK ÇERKESLER DE DAMGALARINI VURMAYA BAŞLADI - 05/12/2023
Ankara’dan Saim Tuc, İstanbul’dan Mustafa Bakıcı ve Londra’dan Muhittin İzzet Kandur’u sonsuzluğa uğurladık. Her biri “nev-i şahsına münhasır” dedikleri gibi çok değerli kişiliklerdi. Asla yerleri doldurulamayacak kimselerdir.
YENİ AÇILIMLAR YAPMAK GEREKİYOR - 07/10/2023
Biz de hem repertuarımızı genişletmek, hem de Çerkesce daha geniş kitlelere ulaşmak için, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Pop ve protest müziği parçalarını Çerkesce’ye çevirip Maksıme‘de icra edeceğiz.
ETHEM MESELESİNE ÇERKESLER NASIL BAKMALIDIR? - 12/09/2023
Türk Tarih tezinin temel taşı olan Nutuk’ta Ethem Bey’le ilgili bu ifadeler durduğu sürece Ethem Beyin hainliğinin ortadan kalkması mümkün değildir.
“RUSYA’NIN DOSTLARI DÜŞMANIMIZ, DÜŞMANLARI DOSTUMUZDUR” - 23/07/2023
Kim ki Rusya’nın dostudur, bilin ki Çerkes Halkının düşmanıdır. Bunun Çerkes, Türk, Abhaz, Oset, Çeçen olması fark etmez.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi