• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam158
Toplam Ziyaret884563
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar19.139819.2165
Euro20.830420.9138
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
DEVLET, GÖNEN-MANYAS ÇERKES SÜRGÜNÜ İÇİN ÖZÜR DİLEMELİDİR
09/04/2021

“Men-i Şekavet (eşkiyalığı önleme) Kanunu’na dayandırılarak yapılan Gönen-Manyas Sürgünü bölgede sadece Çerkesler’e uygulanmış olup, bir etnik temizlik (genocide) uygulamasının kısmi başlangıcıdır.

Halbuki o dönemde eşkiyalığa karışmamış Türk, Laz, Çerkes, Pomak, Arnavut, Kürt,… hiç bir etnik topluluk yoktur.

Birleşmiş Milletler soykırım suçunun önlenmesine ve cezalandırılmasına ilişkin çerçeve sözleşme şöyle demektedir :

Madde 1-) Sözleşmeci devletler ister barış zamanında, isterse savaş zamanında işlensin önlemeyi ve cezalandırmayı taahhüt ettikleri soykırımın uluslararası hukuka göre bir suç olduğunu teyit eder.

Madde 2-) Bu sözleşme bakımından ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir gurubu kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fillerden herhangi biri soykırım suçunu oluşturur.

A-) Guruba mensup olanların öldürülmesi

B-) Gurubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi

Ç-) Gurubun bütünüyle veya kısmen fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek

D-) Gurup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak

 

E-) Guruba mensup çocukları zorla başka bir guruba nakletmek.
BM “Soykırım suçunun önlenmesine ve cezalandırılmasına dair sözleşme”nin ikinci maddesinin C bendinde, “gurubun bütünüyle veya kısmen fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak yaşam şartlarını kasten değiştirmek” maddesi, “biz soykırım yapmadık, tehcir yaptık, sürgün yaptık, zorunlu göç yaptık” gibi sözleri, soykırım suçunu gizleme çabalarını çürütmektedir. ”Savaş zamanıydı, ne yapılabilirdi’ gibi sözlerle soykırım suçunu örtmeye çalışanlar da, BM Soykırım Önleme Sözleşmesi’nin 1. Maddesindeki ‘sözleşmeci devletler ister barış zamanında, isterse savaş zamanında işlensin, önlemeyi ve cezalandırmayı taahhüt ettikleri soykırımın uluslararası hukuka göre bir suç olduğunu teyit eder” diyerek soykırım suçunun hiçbir şart altında işlenemeyeceği ve cezalandırılması gerektiğini belirtir.

 

Daha devletin şekli ilan edilmeden, ırkçı ittihatçıların Çerkeslere yönelik kısmi soykırım denemesi ve peşinden gelen kültürel soykırım ve asimilasyoncu politikalar Cumhuriyet tarihi boyunca devam etti. İttihatçılığın değişen yeni versiyonu olan Kemalizm, Çerkeslerden sonra 1925 yılında başlayan Şeyh Sait isyanından günümüze kadar kesintisiz olarak inkar, imha ve asimilasyon politikalarını sürdürdü.” (Üçüncü Sürgün, Gönen-Manyas Çerkes Sürgünü, Murat Özden, s: 114,115,116)

Özeleştri yapmak, günah çıkarmak veya tövbe etmek, bütün dinlerde ve tüm düşünce biçimlerinde insanı yücelten ve rahatlatıp geliştiren son derece gelişkin araçlardır. Aynı şey toplumlar içinde geçerlidir. Toplumlar yaptıkları hatalar ya da kötülüklerle yüzleşerek kendilerini düzeltebilir ve tedavi edebilirler. Türkiye Cumhuriyetinin resmî tarihi her şeyi inkar etse de gerçeğimiz acılarla doludur. Bir daha bu acıların yaşanmaması için devletin ve toplumun acılarıyla yüzleşip birbirinden özür dilemesi toplumun ruh sağlığını düzeltip gelişmeyi sağlar.

Gönen-Manyas Çerkeslerine sürgün tebligatının yapıldığı 2 Mayıs 1923 tarihinin yıldönümüne yaklaşırken, Devletin kuruluşunda kanı, teri  ve emeği olan Çerkeslere bir özür borcunun olduğuna inanıyoruz.

Böyle bir özür, devleti yüceltirken Türkiye’nin toplumsal barışına son derece olumlu katkılar sağlayacaktır.



972 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MEHMET ASLANTUĞ’DAN ÇERKESLER’E VEKİL OLUR MU? - 31/03/2023
Hayır, Aslantuğ’un Çerkeslerin talepleri ile ilgili bir problemi olsaydı yaşadığı şehir olan İstanbul’daki Çerkes kurumlarından birinin olsun kapısını çalardı bugüne kadar.
NUTUK ÜZERİNDEN TARİH OKUMASI, ETHEM VE NAZIM - 24/01/2023
Dünya’nın hiçbir ülkesinde bir askerin yazdığı savaş anıları, o ülke tarihinin temelini oluşturmaz. Neredeyse bütün tarihçiler Mustafa Kemal’in Nutuk’undan yola çıkarak Çerkes Ethem’i hain ilan etme yarışına girerler.
TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ YÜZYILI SONA ERERKEN ÇERKESLER - 24/12/2022
Çerkeslerin savunması gereken çizginin, Demokrasi ve İnsan Hakları savunucuları ile bir arada hak mücadelesi vermeyi öğrenmek gerektiğine inanıyoruz.
AYNI GÜN İKİ MANYAS’LI ÇERKES VEFAT ETTİ - 22/11/2022
Çerkes Halkı kendisine zerre kadar yararı olmamış Çerkes Ünlüler yerine, milletine hizmet etmiş gerçek emekçi kahramanlarıyla övünmeyi de bir gün öğrenecektir elbet.
DÇB VE RUSYA’NIN PAYANDALARI ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? - 22/06/2022
Gelin en kısa zamanda Çerkes Halkından özür dileyin. Bu güne kadar yapmış olduğunuz iyi şeyleri de heba etmiş olmayın.
21 MAYIS’TAN KALAN DEĞERLİ MİRAS… - 25/05/2022
Çerkes Soykırımı ve sürgününün 158. yılı Çerkeslerin hem ideolojik, hem de fiili birlikteliği konusunda önemli adımların atıldığı tarihi bir yıl olarak anılmayı hak edecektir.
ETHEM MESELESİNDE M. KEMAL Mİ YOKSA İNÖNÜ MÜ SUÇLUDUR? - 07/05/2022
İşte bu haksızlığı gidermek istiyorsak, iftira, yalan ve başkalarının emeğinin üzerine çökme anlayışına göre inşa edilmiş Kemalist Tarih anlayışını ideolojik olarak mahkum edebilmenin koşullarını oluşturmalıyız.
BİZ, SİZİ ÇOK İYİ TANIYORUZ - 22/04/2022
Onlar Çerkeslerin hak arama mitinglerine de karşı çıkmışlardı, Onlar Çerkesce Televizyon istenmesine de karşı çıkmışlardı, Onlar 21 Mayıslarda muhatabın karşısına çıkanlara da karşı çıkmışlardı,
ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜNÜ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ VAKFI - 21/02/2022
Çerkes Soykırım Enstitüsü’nü inşa edip, Çerkes Soykırımı, sürgünü tarihi konularını araştıracak doktora, yüksek lisans ve doçentlik bursları vererek bilim dünyasının meselemize ilgisini sağlamak ve kendi bilim insanlarımızı yetiştirmektir.
 Devamı
ÇOĞULCU TV
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi