• https://www.facebook.com/%C3%87erkes-Haklari-Inisiyatifi-1720870914808523/
  • https://twitter.com/CerkesHaklari
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam394
Toplam Ziyaret988655
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Semerkew
Murat Özden
murathabracu@hotmail.com
BİZ, SİZİ ÇOK İYİ TANIYORUZ
22/04/2022

Sanırım 1971 yılıydı. 16 yaşında, Çerkes kimlik bilinci yeni yeni oturmaya başlamış bir gençtim. Gönen’in Üçpınar Köyüne gelen rahmeti İzzet Aydemir’in yayınladığı “Kafkasya Kültürel Dergi”yi ve Çerkeslikle ilgili bir kaç kitabı okuyarak Çerkes Milliyetçisi olmuştum. Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde Kafkas Kültür Derneklerinin  olduğunu biliyor ve bunun Gönen’de olup olamayacağını da tartışıyorduk. Ama böyle bir şeyin konuşulması bile büyüklerimizi sinirlendiriyor ve “Bizi yeniden mi sürdüreceksiniz?“ itirazı ile  karşılaşıyordu. Küçük bir kasabada yaşayan bir Çerkes genci için dernekler meclis, dernek başkanları başbakan, dernek yönetim kurulu üyeleri de bakan gibi görünüyordu gözümüze.

İşte böylesi bir zamanda ve iklimde komşu kasabamız Bandırma’ya Ankara’dan Kafkas Ekibi geleceği haberi ulaştı. Biz çok heyecanlandık. Ne yapıp edip o ekibi görecektik. Köyümüzden bir minibüs kaldırarak ekibi izlemeye gittik. İlk defa bir Çerkes elbisesi ve kalpak görmek, sahnede kızların süzülerek akmaları, erkeklerin uçar gibi artistik hareketler yapmalarını ellerimiz patlayıncaya kadar alkışlamıştık.

Ancak gösteriyi bizimle birlikte izleyen köyümüzün ve bölgenin en iyi ve ünlü pşinevosi Rahmeti Şinax Ramazan ile yine düğünlerin aranan pşinevolerinden olan babam Nanuv müziği hiç beğenmemişlerdi. ”Ne o öyle, davul mu, dümbelek mi belli olamayan şey” diyerek doliye takmışlardı. Akordeona ise dudak bükmüşlerdi. Mikrofona dayayarak çalınan akordiyon kulakları tırmalamış, daha önce hiç duymadıkları melodileri tutmamışlardı.

“Ama onları Kafkasya’dan gelen ünlü bir hoca çalıştırıyor”diye itiraz etmemiz de fayda etmemişti. ”Adığelikte dümbelek yoktur” diye kestirip atmışlar ve bize de xabze gereği susmak düşmüştü.

Çerkesliği gerçekten içselleştirmiş o güzel insanların dünyası ve ömrü otuz kırk kilometrelik bir alan içinde geçmişti. Bildikleri onunla sınırlıydı. Okuma yazma bilmedikleri için gazete okuyamadıkları gibi bugünkü gibi cep telefonları da yoktu.

Belki onlar itirazlarında haklı idiler. Hepsine rahmet diliyorum.
***

Sevgili okuyucularım,

Aradan elli yıl geçmiş. 16 Nisan 2022 tarihinde Maltepe Çerkes Derneği’nin İstanbul’da düzenlediği, oluşturulmakta olan “Çerkes Soykırımı ve Sürgününü Araştırma Enstitüsü Vakfı”nın tanıtım gecesi ile ilgili yürütülen tartışmalar bize ne kadar tanıdık geliyor.

Bu linç, taşlama ve karalama kampanyası iki cenahtan ilerletiliyor. Birinci cenah cehalet, ikinci cenah ise ihanetten oluşuyor.

Birinci cenahta olanlar, her şeyin en doğrusunun kendi bildikleri olduğunu sananlardır. Onlar masum sayılabilir. Çünkü cehalet eğitimle giderilebilir bir şeydir.

Ama ihanet cephesinde yer alıp karalama kampanyası yapanları biz çok iyi tanıyoruz.

Bir gece düzenleniyor. Gecenin teması “Çerkes Soykırımı” ve bunu bilimsel anlamda araştıracak yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs verecek bir kurum oluşturmak.

Böyle bir oluşum en çok kimi rahatsız eder ?

Tabiki soykırımcı Rusya’yı ve onun işbirlikçilerini rahatsız eder.

Düzenlenen bu geceye karşı başlatılan saldırının amacı ne sazdır, ne de türküdür. Soykırımcı Rusya’nın işlediği soykırım suçunu perdelemeye yönelik operasyonun bir parçasıdır yürütülen tartışmalar.

Neredeyse tamamı Çerkesce şarkılarla  yürütülen, okunan Çerkesce şiirde insanların gözyaşlarını tutamadığı dört saat süren bir gecenin onbeş dakikalık bir bölümünü alıp servis ederek üzerinden tepinenleri biz çok iyi tanıyoruz.

Onlar Çerkeslerin hak arama mitinglerine de karşı çıkmışlardı,

Onlar Çerkesce Televizyon istenmesine de karşı çıkmışlardı,

Onlar 21 Mayıslarda muhatabın karşısına çıkanlara da karşı çıkmışlardı,

Onlar Rusya’nın soykırımı gizleme politikalarına alet olarak Çerkes Halkına ihanet etmişlerdi.

Biz onları çok iyi tanıyoruz.

***

Bu tartışmayı başlatan ve katılan herkese çok teşekkür ediyoruz. Çünkü bir haftadır bizim yapamadığımız derneğimizin ve oluşturmakta olduğumuz vakfımızın tanıtımına olağanüstü katkıda bulundular.

    Kendilerine müteşekkiriz.


1567 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KIZILORDU KOROSU’NA GEÇİT YOK! - 25/04/2024
Her şeye rağmen bu konserlerin yapılmasında ısrar edilirse, Kızılordu Korosu'nu her şekilde protesto edeceğimizi ve pişman edeceğimizi de bilin!
ETHEM, CELAL BAYAR’A YAZDIĞI MEKTUPTA KÜRTLER İÇİN ÖZERKLİK, ÇERKESLER İÇİN AZINLIK HAKKI İSTEDİ. - 20/04/2024
Ethem meselesi bir çelişkiler yumağıdır. Ondan bir hain çıkarmaya çalışan güruh, onlarca kitap yazmasına rağmen henüz bunu başaramamıştır. Ondan bir kahraman çıkarmaya çalışanların eli de T.C. yasaları ve saldırıları nedeniyle bağlıdır.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİNE BİR BELGE DAHA - 13/04/2024
Çok net şekilde Şark-i Karibcilerin bunak paşalar diye suçladığı Çerkes Teavün Cemiyeti’nin, istisnalar hariç, Çerkeslik için hiç bir gelecek tasavvurunun olmadığını görüyoruz.
ŞARK-I KARİB, ÇERKES TEAVÜN ÇEKİŞMESİ - 07/04/2024
Osmanlı döneminde Çerkesler iki önemli Cemiyet oluşturdular. Bunlardan birincisi 1908 yılında Çerkes Osmanlı paşaları tarafından kurulmuş olan “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”dir. İkincisi 1921'de“Şark-ı Karib Çerkesleri Temini Hukuk Cemiyeti"dir.
SİYASİ KİMLİĞİ, ÇERKESLİĞİNİN ÖNÜNDE OLANLAR. - 23/03/2024
Tarih, yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla bizleri yargılayacak. Çerkes kimliğinin görünür kılınması ve Çerkes kimlik bilincinin yükselmesi adına, İshak Akbay’a oy vermek tarihsel bir sorumluluktur.
ARTIK ÇERKESLER DE DAMGALARINI VURMAYA BAŞLADI - 05/12/2023
Ankara’dan Saim Tuc, İstanbul’dan Mustafa Bakıcı ve Londra’dan Muhittin İzzet Kandur’u sonsuzluğa uğurladık. Her biri “nev-i şahsına münhasır” dedikleri gibi çok değerli kişiliklerdi. Asla yerleri doldurulamayacak kimselerdir.
YENİ AÇILIMLAR YAPMAK GEREKİYOR - 07/10/2023
Biz de hem repertuarımızı genişletmek, hem de Çerkesce daha geniş kitlelere ulaşmak için, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Pop ve protest müziği parçalarını Çerkesce’ye çevirip Maksıme‘de icra edeceğiz.
ETHEM MESELESİNE ÇERKESLER NASIL BAKMALIDIR? - 12/09/2023
Türk Tarih tezinin temel taşı olan Nutuk’ta Ethem Bey’le ilgili bu ifadeler durduğu sürece Ethem Beyin hainliğinin ortadan kalkması mümkün değildir.
“RUSYA’NIN DOSTLARI DÜŞMANIMIZ, DÜŞMANLARI DOSTUMUZDUR” - 23/07/2023
Kim ki Rusya’nın dostudur, bilin ki Çerkes Halkının düşmanıdır. Bunun Çerkes, Türk, Abhaz, Oset, Çeçen olması fark etmez.
 Devamı
adigebze I-II
Nükte!

KISSADAN HİSSE

-Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

-Müslümanlar İki gurup oldu: Bir gurup; asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak Gazi olur, Şeref’imizle yaşarız dediler. Öbür gurup ise; kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah, hem de sayı olarak onlardan azız, gücümüz onlara yetmez, dediler ve teslim oldular.

-Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galib geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki müslüman gurup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile, teslim olanlar galib geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Sonra meşhur sözünü söyledi: “Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da bize yapar.”

 

Site İçi Arama

 

Google Site

 

Üyelik Girişi